• DOLAR 34.646
  • EURO 36.384
  • ALTIN 2910.137
  • ...

Eğitim, embriyo dönemi ile başlayıp ölümle son bulan bir sürecin adıdır. Süreç demişken kritik dememek olmaz. Bu sürecin kritik aşamalarında en önemli aktör anne ve babadır. Ebeveynlerin bu süreçteki tutum ve davranışları çok önemlidir. Gelişim psikolojisinde ebeveynlerin yaptığı her davranış henüz dünyaya gelmemiş bebeği etkiler denmesi, konunun ne kadar ciddi olduğunu daha iyi göstermektedir.

Ailede eşlerin yaklaşım biçimi, sarf ettikleri sözler, sigara ve alkol kullanımı doğacak çocuğu hem fiziksel hem biyolojik hem de psikolojik yönden etkileyeceğini söylemek mümkündür. Psikolojide bazı kriterler yazılmasa da bazı kriterleri ekleyebiliriz. İnanç ve değerler açısından baktığımızda kişiliğin oluşmasında en önemli faktör helal ve haramdır, diyebiliriz. Psikolojik danışman olarak helal ve haram kriterinin olmadığı bir tez ya da yaklaşımda tespitlerin eksik kaldığını söyleyebilirim. Ben de kendi tezime bu kriterleri katarak dikkat çekmek isterim.

Malum ve meşhur hikâyedir: On yaşlarındayken kabiliyet ve mertliğine hayran olan hocası Seyyid Nur Muhammed, Küçük Said’le birlikte birkaç arkadaşını da yanına alarak, anne-babasını ziyaret etmek ve onları yakından tanımak ister. Altı-yedi saatlik bir mesafeden Nurs köyüne gelirler. Said’in babası Mirza Efendi evde yoktur. Misafirleri karşılayan Nuriye Hanım onlara efendisinin evde olmadığını ve çift sürmeye gittiğini söyler.

Evin önündeki kuru ağacın altına hasır ve posteki sererek oturmalarını rica eder. Az sonra Mirza Efendi, önünde ağızları bağlı iki inek ve öküzle çıkagelir. Selam ve tanışmadan sonra Küçük Said’in hocası, Sofi Mirza’ya: “Bizim köyde de hayvanların ağzını harman zamanı harmanda mahsulü yememeleri için bağlarlar. Fakat şimdi hem harman mevsimi değil, hem de hayvanlar harmanda değil. Böyle ağızlarının bağlı olmasının sebebi nedir?” diye sorar. Mirza Efendi mahcup bir edayla, “Efendim, bizim tarla biraz uzaktır. Yolda gelirken birçok kimsenin tarla ve mahsulünden geçerek geliyorum.

Eğer bu hayvanların ağzı bağlı olmazsa, yabancıların mahsullerinden yemek ihtimalleri var. Bu sebepten ekmeğimize haram lokma karışmaması için böyle yapıyorum” diye cevap verir. Sofi Mirza’nın bu yüksek ahlak ve faziletine şahit olan Seyyid Nur Muhammed, bu sefer annesine sorar: “Siz bu çocuğu nasıl yetiştirdiniz?” Nuriye Hanım, “Ben Said’e hamile kalınca, abdestsiz yere basmadım. Said dünyaya gelince de bir gün olsun onu abdestsiz emzirmedim” der. Küçük Said’in hocası ve arkadaşları, “Elbette böyle bir anne ve babadan böyle bir evlat beklenir” derler. 

Konuyla ilgili anlatılan bir başka hatıra da şöyledir:  Bir gün Seyyid Hüseyin Arvasî, müridelerinden olan Nuriye Hanım’a sorar: “Çocuklarının çok zeki olmasında, onları terbiye metodun nedir?” Nuriye Hanım: “Hayatımda, kadınlığa mahsus şer’î mazeretler dışında hiçbir vakit teheccüt namazımı kaçırmadım ve çocuklarımı abdestsiz emzirmedim” der. Kaynak: Said Nursi nasıl bir anne-babanın evladıydı?

Başlayacak olan eğitim ve öğretimin bu yılında bütün ebeveynlere örnek olması dileğiyle.

Selam ve dua ile…

 

Yazarın Diğer Yazıları