Eğitimde sistem ve düzen önemli
Günümüzün en büyük problemlerinden biri şüphesiz eğitimdir. Eğitim, yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Kimi bu süreci çok iyi analiz edip hangi evrede hangi adımları atabileceğini çok iyi planlarken kimileri de plansız yoluna devam etmektedir. Düzen önemli mi düzenin olmadığı yerde neler olabilir?
Düzenin olmadığı yerde düzensizlik rahatlıkla boy gösterebilir. Bunu ülkeler bazında düşünebiliriz. Asya ve Avrupa ülkelerini mukayese edebiliriz. Kuzey ve güney ülkelerine baktığımızda tabloyu çok daha net görebiliyoruz. Sistemini veya düzenini kuranlar hem iç kontrolünü rahat sağlarken hem de sistematik olarak dış ülkeleri rahatlıkla sömürebiliyorlar. Yüzyıllardır böyle.
Derinlemesine düşündüğümüzde nasıl bir buçuk milyar bir nüfus, küçük milyonlara ses çıkartamıyor? Diye düşündüğümüzde bazı çıkarımlar yapabiliyoruz. Demek ki bu iş sadece pamuk, domates, biber, patlıcan yetiştirmekle olmuyor. Kafa yormak, düşünmek lazım. Hem de iyice düşünmek…
Belki dedelerimiz sadece çocuklarıyla aileleriyle ilgilendiler. Bu yeterlidir diye baktılar. Belki bu kadar bilimsel düşünemediler bu kadar eğitimli değillerdi fakat hesap kitapları netti. Bir düzenleri vardı. Hangi yıl hangi çocuğunu evlendirecekler nerde nasıl ev yapacaklar az çok tasavvur ediyorlardı.
Hatta bazen hedeflerini şu şekilde izah edebiliyorlardı: “nasip olursa seneye hacca gideceğim anneniz gelirse onu da götüreceğim” Geçmişte büyüklerimiz kâğıt üzerinde değil de sözel olarak bir hedef belirliyorlardı. Günümüzde ise plan program artık şarttır. Eğitimi daha kaliteli yapabilmek için düzen olmazsa olmazlarımızdandır. Eğer Avrupa’nın parası bizimkinden değerli, insanları bizden daha eğitimli hayvanları bizim hayvanlardan daha eğitimli ise biraz kafa yormak gerekmez mi?
Sadece bunu teolojik olarak açıklamak yeterli değildir. İnsanların hakkı veriliyorsa kaide ve kurallarından dolayı kaza oranı az ise çevre bizimkinden daha temiz ise daha fazla kafa yormak lazım, mekanizmayı düzgün kurmak lazım. Yağmur yağdığında camları silen sileceklere ince ip takmak, tek farla yol gitmek bizim kültürümüze has bir şey olsa gerek. Bazı örnekler bizi daha net gösterebiliyor.
Dünyanın en hassas ve anlamlı kitabını okumamıza rağmen hatta kâinatın efendisinin ümmeti olup bu kadar ince düşünmemek bize yakışıyor mu? Bütün âlemleri yaratan kâinat sahibi, her şeyi bir ölçüye göre yaratmışken neden bizde ölçü yok? Hepimiz çok iyi biliyoruz ki ölçünün olmadığı yerde tat tuz da olmaz. Bütün işlerimizde elimizden geldiği kadar düzenli olmalıyız. Bütün çalışmalarımızı belli bir plan ve çerçeve dahilinde yapmalıyız. Hayvanlarımıza varıncaya kadar her şeyimize dikkat etmeliyiz.
İnsanlar genelde pratiğe bakıyor iyi bir örnek olmak istiyorsak pratiklerimiz, eserlerimiz olmalı. Bunu da ancak eğitimle belli bir planlama ve stratejiyle yapabiliriz. Bu konuda örnek olabilmek dileğiyle…
Selam ve dua ile…