Sosyolojik Bir Analiz

Sosyal hayatı en çok etkileyen öğe insandır. İnsan isterse çoğu şeyi olumlu yönde etkileyebilir. Vicdanını, merhametini, gayretini fayda yolunda kullanırsa topluma ciddi anlamda katkı sunabilir. Sadece kendi çıkarını düşünerek egoist davrandığında bir virüs gibi toplumsal dokuyu çok rahat bozabilir.

Günümüzdeki sorunların çoğunu irdelediğimizde çıkar temelli olduğunu söylemek mümkün. Anneyle çocuğu, babayla çocuğu, babayla amcayı, anneyle babayı birbirinden uzaklaştıran çıkardan başkası değildir. Duyuyoruz insanlar bir ay evli kalmadan çok rahat boşanabiliyorlar hatta kardeş kardeşin kafasını kırabiliyor paradan puldan dolayı kendisini şikâyet ederek suç isnat edebiliyor. Ebeveynlerin kırkı çıkmadan mal mülk kavgalarına şahit oluyoruz. Bunların nedenlerine baktığımızda herkesin çıkar eksenli düşünmesinin sonucuna bağlıyoruz.

Bu kadar çıkarcı düşünen toplumun bireyleri nasıl bir değer ya da medeniyet ortaya koyacak? Tartışılır.

İnsanların ilme ve inançlara değer vermemesi, bunlardan tamamen uzaklaşması, seküler düşünmesi hem toplumu hem de toplumdaki bireyleri ruhsuz hale getirmiştir. Yaratıcıdan uzaklaştırma politikaları, bireylerin inançlarındaki gevşeklik bu sorunları daha da çıkılmaz hale getirmiştir.

O kadar kitap okumalar o kadar konuşmalar o kadar bilmeler nerde kaldı anlamış değiliz. Söylediğimiz şeyleri yapmamak ya da yapmadığımız şeyleri söylemek böyle olsa gerek. Teolojik buyruklara baktığımızda daha çok susmanın ne demek olduğunu ya da önemini daha iyi anlayabiliyoruz. Herkesin yıkıcı eleştiri yaptığı ya da gıybet dediğimiz ileti çoğalttığı bu dönemde daha dikkatli davranmamız gerektiğini hatırlatan büyüklerimiz ne kadar da haklı.

Bu davranış boyutunu alışkanlık haline getirenlerin ruh haline baktığımızda “canım çok sıkılıyor anlamış değilim.” Bu söylemi derinlemesine incelediğimizde zihin çelişkiler yaşadığı için mutluluğu da etkilediğini düşünenlerdenim. Hem dünya boştur diyeceksin hem çok sarılacaksın hem cennete gitmek isteyeceksin hem de cennete giden bütün yollardan uzak duracaksın hem kutsal kitaptan konuşacaksın hem de fırıldak olacaksın zihin nasıl karmaşa yaşamasın. Kömür kazanı bile kendisine uygun olmayan kömürü koyduğunda ısı vermez ya da kazan onu kabul etmeyip dumandan başka bir şey vermez.

En büyük problemlerimizden biri de reelden uzaklaşıp politik davranmamız. Toplumda soyu tükenmekte olan iyi insanlara politik davranıp onları kendimiz gibi görmek çok yanlış bir yorum. Toplumda çok iyi insanlar yok mu? Ebetteki var. Vicdan sahibi, merhamet sahibi, ailesine iyi olan, sık sık akraba ziyareti yapan. Rabbinin buyruklarını referans alarak kul hakkı yemekten korkan geceleri rabbini hatırlayan sabah namazlarına itina gösteren insanlara şahit oluyoruz.

Benim gözümde bu insanlar dünyanın en güzel ve iyi insanlarıdır. Bu insanların hayır yolunda koşturmaları, merhametleri, vicdanları beni çok cezbediyor. Koşulsuz iyilikler yapan mükâfatlarını sadece yaratıcıdan bekleyen insanlar ne güzel insanlardır. Onların olgunluğu, sabırları, meselelere çok geniş bakıp her daim misafir olduğumuzu hatırlatmaları çok önemli bir uyarı biçimidir. Rabbim; bizleri böylesi iyi niyetli insanlara yaklaştırsın.

Selam ve dua ile…