Sınavda bütün kardeşlerime başarılar dilerim
Sınav, zihnin ve kalbin ahenk içinde birbirini tamamlama sürecidir. Bu birlikteliği sağlayan insanlar daha doğru, mantıklı davranışlar sergiler. Yaşamımız boyunca hep sınavlarla muhatap değil miyiz? Bu sınavlar öyle sınavlar ki herkesin sınavı kendisine mahsustur. Yaratan; insanı, evlatla, servetle, sağlıkla, yükseköğretim kurumları sınavıyla sınar. Zaten yaradılış gayemiz de sınav değil midir? Mevla'mız mülk süresinde ‘'O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.''
İnsanlar sınavlarla karşılaştığında bunun yüce Allah'tan geldiğini düşünmesi gerekir. Çünkü Rabbimiz kimseye taşıyamayacağı yükü yüklemez. Eğer sırtımızdaki yükle imtihan ediliyorsak o yükü kaldıracak iradeyi de bizlere vermiştir. Sırtımızın kamburluğuna bakıp da üzülmeyelim çünkü zorluklar ne denli büyük olursa zafer de o denli büyük olacaktır.
Bu yüklerden biri hafta sonu yapılacak yükseköğretim kurumları sınavıdır. Birçok öğrencinin ve ailenin hayalini süslediği bu sınav, temelde bugüne kadar aldığımız eğitimin bir değerlendirmesi olacaktır. Bu noktadan bakıldığında sınav kaygısının yersiz olacağı görülür. Bu sınav hayatımızın sonlu bir parçasıdır. Ne hayatımızın başlangıcı ne de bitişidir.
Sınav, TYT-AYT-Dil ( Temel Yeterlilik Testi-Alan Yeterlilik Testinden oluşmaktadır. )Bu sınav sisteminde Bize verilen süre daha önceki sınava göre daha avantajlı. Bu anlayıştan yola çıkarak her öğrenci kendi alanına göre bu süreyi iyi kullanmalıdır. Hangi testten başlayacağını, hangi testle devam edeceğini deneme sınavlarındaki tecrübesiyle belirlemiştir zaten.
Uyum problemi yaşamamak için sınava gireceğimiz okulu hatta sınıfı bir gün önceden görmeliyiz. Mümkünse bir deneme de orda çözmeliyiz. Sınav günü her günkü gibi kahvaltımızı yapıp rahat elbiseler giyinmeliyiz. Sınava giderken sınav giriş belgemizi ve kimliğimizi unutmamalıyız. Sınav giriş kâğıdı temiz bir kâğıda çıkarılmalıdır. Müsvedde kâğıtların kabul edilmeyeceğini unutmayalım.
Sınava en geç yarım saat kala bu belgelerle okulumuzda olalım. İçeri girdikten sonra kendi sınıfımıza gidelim. Sınıfa girdiğimizde herkesin kendi dünyasını yaşadığını fark edeceğiz. Hiçbir olumsuzluğu düşünmeden sınava motive olalım. Gözetmen öğretmenler kitapçıkları dağıttığında az da olsa bir heyecan olacaktır. Bu da normaldir.
Kitapçığımızı kontrol ettikten sonra başlama ziliyle bütün mazeretleri bir kenara bırakıp kendimize inanarak soruları çözmeye başlamalıyız. Burada dikkat etmemiz gereken en önemli nokta sosyal bilgiler testindeki ilk yirmi soruyu çözmektir. Yirmiden sonraki son beş soruyu çözmememiz gerektiğini unutmayalım.
Testlerdeki soruları çözerken sorularla inatlaşmayalım. Çözemediğimiz ya da cevabını net olarak bilmediğimiz soruya işaret atıp geçelim. Bütün soruları gördükten sonra işaret attığımız sorulara tekrar dönebiliriz. Optik forma cevapları her testin sonunda işaretlemek hem biraz bizleri dinlendirir hem de yanlış işaretlemelerin( kaydırma) önüne geçmiş oluruz.
Sınavdan çıktığımızda başkalarının sınavla ilgili yapmış olduğu yorumları dikkate alıp kendimizi üzmeyelim. Çünkü bu yorumlar sağlıklı değildir. Bu sınavın en önemli ayaklarından biri ailelerdir. Ailelere tavsiyem sınav günü öğrencilerin zihinlerini boş yere meşgul edip öğrencinin Yaratan'la bağını koparmayalım.
Selam ve dua ile…