• DOLAR 34.633
  • EURO 36.481
  • ALTIN 2931.429
  • ...

Gazze uzun zamandır abluka altında.

Yardım ulaştırılması için ya Mısır üzerinden ya da işgalci Siyonist rejim kontrolünden geçmek gerekiyor.

Aslında siyasi duruşları göz önüne alındığında yardımlara çıkarılan sıkıntılar konusunda Mısır ve Siyonist rejim arasında çok bir fark olduğu da söylenemez.

Refah sınır kapısında binlerce yardım TIR’ı bekliyor; ama çok az bir kısmına geçiş izni veriliyor.

Gazze halkı uzun süre Mısır’a çıkan tüneller üzerinden ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştı; ama bu tünellerin imha edilmesi için her yolu denedi Sisi yönetimi. Tünellere su bastı, elektrik verdi, kademeli duvarlar ördü.

Son günlerde Ürdün, BAE ve Fransa’nın uçaklarla Gazze’ye yardım malzemesi taşıdığı ve bunları paraşütler yardımıyla bıraktığı haberlerine rastlanıyor.

Hatta Ürdün kralının bizzat pilotluk yaparak Gazze’ye yardım götürdüğüne dair çok sayıda fotoğraf paylaşıldı.

Birçok yerden “hiç olmazsa havadan yardım yapılıyor” iyimserliği ile karşılanan bu yardım faaliyetine Gazze Hükümeti hiç de iyi bakmadı.

Şunu göz ardı etmemek lazım: Yardımlar işgalci rejimin izni ile ve belirlediği yerlere yapılabiliyor.

Gazze Hükümeti medya ofisinin dikkat çektiği önemli bir nokta vardı. Amerika’nın da “havadan yardım yapacağım” açıklaması sonrası ortaya çok ilginç bir tablo çıktı: Havadan yardım yapan ülkelerin neredeyse tümü ya bizatihi soykırıma ortak olanlardır ya da işgalci Siyonist rejimle iyi ilişkileri olan işbirlikçi rejimlerdir.

Engellemelerle karşılaşılsa da Refah sınır kapısından giren yardımlar kontrollü bir şekilde dağıtılıyor, yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor; ama yeni durum problemli…

Havadan gönderilen yardımların, aileler ve insanlar açısından ciddi sonuçlarının olduğunu belirten Medya Ofisi, şu ilginç ayrıntıyı paylaştı: "Bu yardımların bir kısmının ayrım duvarı yakınlarına veya işgal ordusunun kontrolündeki bölgelere atılması veya işgal altındaki Filistin toprakları içerisinde yer alması nedeniyle büyük bir zorluk teşkil ediyor. Ayrıca bu uygulama, yardım almaya çalışan vatandaşların hayatlarına yönelik ölüm ve cinayet riski taşıyan bir adım haline gelmiştir."

Bununla birlikte;

Havadan yardım atılarak 2 milyon 400 bin insanın sokaklara çıkarak yardımın peşinden "utanç verici, aşağılayıcı, insanlık dışı davranışlarla" koşmaya zorlandığına vurgu yaptı Gazze hükümeti.

Şerefli Gazze halkından söz ediyoruz.

Katliamlarla, sürgünlerle, abluka ve imha operasyonlarıyla boyun eğdirilemeyen insanlar, hastanelerin vurulması ve ilaç sıkıntısıyla hastalarını, çocuklarını kaybettiler.

Hiçbir insani ve ahlaki değer tanımayan soykırım karşısında inanç ve tevekküllerini muhafaza ettiler.

İslam dünyası yöneticilerinin “kınamanın” ötesine geçmeyen tepkilerine karşılık ABD ve Avrupa ülkelerinin silah ve para ile desteklediği kudurgan sürüye boyun eğmediler.

Açlıktan çocukları ölüyor Gazze’nin; ama buna rağmen fiili bir adım atan yok. Hatta birçok ülke halen “ateşkes talebinde” bile bulunmuyor.

Peki, yardım malzemelerini tanklarla ezen işgalci teröristler neden “havadan yardım”a izin veriyor?

Öyle görünüyor ki, “havadan yardım” diye başlattıkları şey, soykırımcı siyoniste ve destekçilerine karşı büyük bir öfkeyle dolu olan insanları birazcık oyalama ve bu arada işgalci teröristlere katliamlarına devam ettirebilmeleri için zaman kazandırma amaçlı bir eylemdir.

Havadan yardım yapılıyor diye karadan yapılan yardımların kontrollü bir şekilde azaltılması ve böylece Gazze’yi biraz daha zor durumda bırakma amacı güdülüyor.

Böylece Siyonist teröristler, hem yardımların yapıldığı alanlarda toplanan insanlara karşı yeni katliamlar için imkanlar bulmuş olacak hem de bazı yerlere yardım malzemesi adı altında patlayıcılar bırakarak cinayetler işlemiş olacaklardır.

Soykırımcıdan insani bir davranış beklenemezdi zaten.

Yazarın Diğer Yazıları