• DOLAR 32.558
  • EURO 34.966
  • ALTIN 2458.808
  • ...

Bir bayram sonrası, seninle hasbihal etmek istedim yüreğimizi burkan sürgünler ardında.
Yusufi mekânlardan aldığımız duygu yüküyle
“Cezaevlerinde kardeşlerimiz var” mektubun sonrasında.
Bir kadir gecesi, yeri göğü inleten bir duanın feryadında:
“Allah`ım!” diyordum; “Onların geride bıraktıkları mahzun eşleri hürmetine...”
Duydum ki yine yollara düşmüşsün.
Gurbet diyarında Yusuf`u arıyormuşsun.
Yakup misali sevdikçe sevdiğinle imtihan oluyormuşsun.
Yine sana tatlı ama acı bir bekleyiş düşmüş.
Duydum ki bize biraz kırgın ve sitemliymişsin.
Unutulduğunu ve yalnız olduğunu düşünüyormuşsun.
Unutmak mı daha dün gibi anlattıklarını hatırlıyorum.
Bir görüş dönüşü yolda, nasıl donma tehlikesini geçirdiğinizi, yaşlı olan kayınbabanın çaresizlikten ve sana olan şefkatinden kendi paltosunu sana sarmasını…
Ya Bolu, Sincan anılarına ne demeli.
Bir kış günü Bolu yolunda mahsur kalınca, çocuklarının feryadını ve korkularını anlatırken, yaşadıklarını unutmak mümkün mü?
Otogar çilelerine, gece karanlığında bir hayalet gibi yollara düşmene ne demeli.
Senin yaşadıkların beni yıllar öncesine götürdü.
Bir görüş sonrası, yere yığılıp kendinden geçen bir annenin feryatlarına…
“Allah`ım!” diyordu, “Yaşlı ve hasta halimle hangi birine koşayım.
Kars`ta olana mı, Sincan`da olana mı, Elazığ`da olana mı, hangi birine koşayım.
Ya muhacir olup yerini yurdunu bilmediğimi kime sorayım…”

Bir bayram sonrası, seninle hasbihal etmek istedim.
Bu Ramazan okuduğum her bir ayet, bana hep seni hatırlattı.
Yaşadıklarımız adına bir teselli, bir umut oldu…
Hudeybiye ve Rıdvan biatı, umutların kırıldığı bir anda zafer ve fetihle müjdelenmek... Ağacın altında biat edenleri bu kadar özelleştiren neydi diye cevap ararken ‘onlar ölümüne biatlaştılar` yanıtını alıyordum yüreğimden…
Yine bu kadar imtihan süzgecinden geçmenin hikmetini düşünürken ilahi müjdeler yankılandı kulaklarımda…
“ O öyle bir (Allah) ki imanlarına iman katıp artırsınlar diye müminlerin kalplerine sekine(güven ve huzur) indirendir.
Göklerin ve yerin orduları Allah`ındır. Allah, hakkıyla bilendir, hikmet sahibidir.”
“ (Bütün bunlar) mümin erkeklerle mü`min kadınları, içinde ebedi kalıcılar olarak altlarından ırmaklar çıkan çenetlere sokması ve onların günahlarını örtmesi içindir.
İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.” (Fetih: 4-5)
Bir bayram sonrası seninle hasbihal etmek istedim.
Eğer sen yıkılırsan, direnmekten vazgeçersen, yüzündeki tebessüm ve gözlerindeki umut ışığını kaybedersen, nedenler ve niçinlerle boğuşursan, işte o gün hepimiz
“Asrın en büyük hastalığı ‘UMUTSUZ`luğa” yakalanırız.
Unutma ki sen, bizden himmet beklerken, aslında himmete ve duana muhtaç olan biziz…