• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Psiko-Sosyal Kuramcılar, insanoğlunun fiziksel özellikleri yanında genetik açıdan kazanılmış birtakım ruhsal özelliklerinin de nesilden nesile intikal ettiğini beyan etmişlerdir. Yahudilerin, tarihte yabancı hâkimiyeti altında alabildiğince ezilmiş, horlanmış ve aşağılanmış bir kavim olmaları, belki isyankâr, uyumsuz, bozguncu, hain ve entrikacı tabiatlarının bir sonucudur. Yahudiler; Mısır, Babil, Yunan, Roma ve hatta İslam'ın hâkim dönemlerinde bile, düşmanla iş birliği yaparak yaşadıkları topraklar üzerinde kaos ve kargaşa çıkartarak o ülkenin nizamını çökertmeye çalışma gibi karanlık ve kirli eylemlerin içinde bulunmuşlardır. İnsani muamelelerinde her zaman kurnaz, hilekâr, gürültücü ve yaygaracı bir karaktere sahip olan Yahudiler, öyle ki maddi çıkarları uğruna yemedikleri bakla, atmadıkları takla yoktur desem, sanırım mübalağa yapmış olmam.  

Avarelik ve serserilikte üzerlerine yoktur. Hatta avarelik ve geziciliği seven bir kavimdir diyebiliriz. Bu yüzden adları "Serseri Yahudi’ye" çıkmıştır ya... Katil sürüsü, din adamları ve milli ülkülerine bağlı bir ulusturlar. Yetmedi bir o kadar kinci ve intikamcı bir kavimdirler. Bu karakteri taşımaları tarih boyunca Yahudilerin en önemli gücünü teşkil etmiştir. Egoist ve ırkçıdırlar, başkalarına (Yahudi olmayanlara) karşı ikiyüzlü davranmayı, yalan söylemeyi mubah görürler.  Ahlak desen yok, ilkeleri millidir, ancak kendi aralarında geçer. Kendi dışındaki milletlere itimat etmez, sadece kendilerine güvenirler. Uzmanlığı ve disiplinli çalışmayı önemseyen bir kavimdir. 

Siyonizm'in savunucularından Pinsker, Yahudi karakteri için bir genelleme yapar: "Yaşayanlar için ölü bir insandır. Yerli halk için bir yabancı, zenginler için bir dilenci; yoksullar için bir tefeci veya milyoner, vatanseverler için ülkesi olmayan göçebe bir insan, tüm sınıflar için de nefret edilen bir rakiptir" diyor. Pinsker 1881 yıllarında Rusya'da asimilasyon hareketinin taraftarı bir Yahudi iken, taraf değiştirip Yahudi sorunuyla ilgilenen biri olmaya başladı. Berlin'de isimsiz yayımladığı "Kendi Kendine Kurtuluş" isimli kitabında; Yahudilerin gerçek bir millet olmadan sorunlarının çözülmeyeceğini söylüyordu. Üstelik kurmayı hayal ettiği devletin adresi olarak Amerika ve Filistin'i öngörüyordu.

Pinsker'e göre, anti-semitizm bir hastalıktı ve onun panzehiri de Siyonizm'dir. Siyonizm fikriyatının hayat bulması için de yeryüzündeki Yahudilerin bütün olup birlikte hareket etmesiyle mümkün olacağını öngörüyordu. Yazdığı kitap Doğu Avrupa'daki Yahudiler'de tesirini göstermişti. Bundan cesaret devşirip yandaşlarıyla birlikte Ukrayna'nın güneybatısında yer alan Odessa şehrinde "Siyon  Aşıkları Cemiyeti"ni kurdu. 1884 yılında Polonya'nın Kattowitz şehrinde birçok ülkeden 36 delegenin katıldığı kongrede Filistin'de Yahudi kolonilerin kurulması kararı alındı. Rusyalı bir Siyonist olan Pinsker, Avrupa'yı gezerek teşkilatın şubelerini açmanın yanında Yahudileri Filistin'e göçe ikna eden biriydi.  

Yahudiler, tarihsel süreç içerisinde kendilerine gelen peygamberleri yalanlamış, onlara çirkin ithamlarda bulunup karşı koyarak şehit etmiş, sürgüne zorlamış,  daha nice isyan, sapma ve taşkınlıklarda bulunarak ne denli nankör, hain, gasıp ve aşağılık olduklarını insanlığa göstermişlerdir. Bugün dünyada 14 milyon oldukları tahmin edilen Yahudilerin üçte birinin israil'de (5 milyon civarı), geri kalanı da başta Avrupa ve Güney Amerika olmak üzere dünyanın diğer bölgelerine dağıldıklarını biliyoruz.   

Siyonist zulmü, Filistin'de artarak devam ediyor. Tarih boyunca çeşitli sürgünler sebebiyle dünyanın dört bir yanına dağılmış katiller, evlilik ve din değiştirme gibi yollarla farklı etnik gurupları bünyelerine katmasını bir miktar becermişlerdir. Kendilerini ortak dini, milli, tarihi ve kültürel referanslar üzerinden tanımlayıp dil, coğrafya ve ırki özellikler bakımından çeşitlilik gösteren Yahudilerin, işgal ve talan eylemleri son bulmuş değil, aksine kesintisiz devam etmektedir.

Nihayetinde, Kur'an'ın ayetlerinden yola çıkarak şu çıkarımlarda bulunmak mümkündür:   

1- Müslümanların yeryüzündeki en azılı düşmanı Yahudiler'dir.  

2- Allah'a verdikleri hiçbir sözde durmamışlardır. 

3- Lanetli bir mantığa sahiptirler.  

4- Kalpleri katı olup merhametleri yoktur.  

5- Kendilerine gönderilen kitapta tahrifat yapmışlardır.  

6- Pek azı hariç tamamı ihanet içindedirler.  

7- Birbirleri ile ve Hıristiyanlarla dostturlar.