Basın ve Medyanın Önemi
Her zamanın kendine göre silah kadar etkileyici unsurları mevcuttur. Bunların zamana, insanların fikir ve kişiliklerine tesir edecek kadar güçlü bir etkisi vardır. Bunlarla etkileşime göre toplum ya menfi ya da müspet yöne kayarak hayrın ya da şerrin kilit noktası olur.
Her çağ ve zamanda sesin nasıl gür duyurulacağı noktasında araçlar değişiklik arz eder. İnsanların duygularını, coşkularını yönlendirecek, düşüncelerde algı oluşturacak araçlar, o toplum için öncelik kazanıp önemli olurlar.
Peygamber Efendimiz(a.s) zamanında en etkili unsur şiirdi. Şiirler yarıştırılarak birinci gelen şiirle ya savaşların daha şiddetli olmasına çalışılıyor ya da kişilere cesaret ve coşkunluk verilerek daha çok anın kızışmasına sebep olunuyordu. Yine duygu ve düşüncelerin paylaşımında kullanılan en önemli faktör şiirdi. Şiir yarışmaları yapılarak gündemin istenilen şeye yoğunlaşması sağlanarak toplum bir yöne doğru kanalize ediliyordu. Silahtan bile daha etkili hatta silahları yönlendirecek kadar bir enerji vardı şiirde... Ki gerçekten zamanın bazı araçları silah kadar tehlikeli görünmez ancak silahtan çok daha etkili oldukları ancak zamanla anlaşılabiliyor.
Resullulah(a.s), şiirin etkisini inkar etmedi, onu yadırgamadı, ona önem vermemezlik etmedi. Bizatihi kendisi şairleri korudu. Devr-ı Saadette şiirler duygulara eşlik etti, cihad meydanlarında kafirler cevap oldu. Hassan bin Sabitle yetişti.
Zamanlara göre topluma etki edecek unsurlar değişir demiştik. Şimdi ise zamanın en önemli faktörü basın ve medya olmuştur. Basın ve medyayı basit, gereksiz, önemsiz görmek meydanı boş bırakmak demektir. Bugün küreselleşmeyle birlikte gelen dalgalanma neticesinde basın ve medyanın gücü ülkeler üstünde çok farklı yerde duruyor. Batı, batıl davasını basın-medya üzerinden son derece itinalı bir şekilde sürdürüyor. Toplumda algıyı değiştirme, önemli bir olayı unutturup başka olaya geçme, önemsiz bir şeye fazlasıyla değer verme, hakikati değil yalanı hayata yansıtma hep basın-medya öncü rolünde gerçekleşiyor.
Herkes ardına düştüğü düşünceyi, davayı, insanlara empoze etme yarışında, davasını en etkili sunma yolu olarak basın ve medyayı görmektedir. Batıl bir davanın savunucuları bu denli basın ve medyayı kullanırken biz Müslümanların da bir sözü ve bir düşüncesi olacaktır. Ve bu söz, basın ve medya yoluyla akıllara ulaşmak, gündemin öznesi olmak zorundadır.
Enfal sûresi 60. Ayetin ilk cümlesinde Allah-u Tealâ; “Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın.” buyurmaktadır. Onların hazırlıklarına karşılık bir hazırlık… Hamd olsun bir çaba ve gayret var, ancak hep daha fazlası düşlenip bu hedefler belirlenmeli. Basını önemsiz görmek, topluma en çok etki eden bir unsurdan faydalanmamak anlamına gelir ki bu, Müslümanlar için büyük bir felakettir. Binaenaleyh bu hususun üzerinde durmak aynı zamanda toplum ıslah etmeye çalışmak demektir.