• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Geçen günlerde İzmir İl Başkanlığınca düzenlenen seminere Hüda Par Genel Sekreteri ve parti sözcüsü Mehmet Yavuz katıldı. Bu programa iştirak etmekle birlikte gerçekten faydasını ziyadesiyle hissettik. Hüda Par`ın misyonunu, hedefini, yüklendiği sorumluluğu ve sorunlara karşı ürettiği çözümleri bilmek onu anlama noktasındaki bakış açımızı daha bir derinleştirir ve belirginleştirir. ‘Anlamadan` anlatmaya çalışmak noksan, eksik olup insanı tatmin etmeyeceği gibi; ‘anlayıp` anlatmakla bu ulvi hizmet, muhatabımızın gönlünü celbedecektir.

Parti denilince yalan, dolan, politika, siyaset, kavga, rant, haksızlık, söz düellosu gibi her ‘olumsuz` tanım aklımıza gelecektir. Kirli olan ne varsa siyasete alet edilip, hangi amaç gerçekleştirilmek istenmişse siyaset yönünden gerçekleştirilmektedir. Bu anlamda her ne kadar olumsuzluk anlamında bir kirlilik varsa da bu siyasetin gücünü inkâr etmemizi gerektirmez ve yönetim anlamında bir topluma yasalarla hükmettiği gerçeğini değiştirmez. İşte bu açıdan temiz bir siyasetle yüce hedefi barındıran bir anlayışın olması gerekir. Bir takım çalışmalarla küçük bir evi değiştirmeye çalışanlardan daha çok, yönetime talip olup büyük bir binayı değiştirmeye azmetmek hedefin büyüklüğünü gösterir. Bu anlamda elini taşın altına koymuş daha yeni olan Hüda Par bu hayırlı hizmete tüm temiz niyetiyle, sözüyle, pratiğiyle kendini siper etmiş. Mehmet Yavuz`un her sözü hakikati temsil ederken, ‘parti`nin ne kadar gerekli bir araç olduğunu işte tam da o gün fehm ettim. İşte bu programdan sonra böyle bir yazıyı kaleme almak istedim, acizane...

Misyonu ve hedefi o kadar tanıdık, Müslümanlığa yakışır, fıtrata uygun ki; gerçekten ‘adı üstünde bir parti işte` gibi önyargıdan öte bu partiyi derinlemesine bilmek icap eder.

Niyet öncelik, niyet işin ön koşulu iken Hüda Par`ın niyeti ‘Allah rızasını` içermektedir. Bu salt bir sözden ibaret değildir, aksine kulluk sorumluluğu cihetinden olaya bakıp toplumun sorunlarına çözüm olmak ve bu sebeple Allah`ın kendisinden razı olması niyetini taşır içinde. Her bir adım, her bir çalışma Allah yolunda yapılan bir hizmet, küçük ve büyüklüğüne bakmayıp bir taşı bir taşın üstüne koyma gayretinde olmayı hedefler...

Hüda Par olaylara ayet ve hadis çerçevesinden bakar. Her konu üzerine ellerinde öyle bahisler vardır ki, Peygamberlerin hayatları, sahabelerin hayatları her kıssa siyaset yolunda ilham olur. İlahi bir davanın sözcülüğünü yapan Hüda Par, izinden gideceği çok ulvi gayeyi taşır. Salt atalarının sözleri gibi ya da sadece beşer ideolojileriyle insan sorunları çözüme kavuşamaz. Allah`ın bak dediği yerden bakmak, gör dediği yerden görmekle siyaset doğru bir araç olarak kullanılır. İşte bu açıdan Hüda Par`ın sorunlar noktasında beşer üstü geniş bir yelpazesi vardır...

Düzmece, uydurma kanunlar oluşturanlar daha sonra, ‘menfaatiyle` o kanun çeliştiğinde hemen o kanun devreden çıkarılır ve başka bir yasa yerine getirilir. Arkalarında sımsıkı duramayacakları, sonuna kadar savunamayacakları bir beşer düzmecesi insanlık için çare olamaz. ‘Adalet`, ‘barış` söylemleri her farklı düşünce tarafından sahiplenilse de gerçekten Allah`ın adalet sistemini derinlemesine bilmeyen ve hedef edinmeyenler başarıya ulaşamaz. Zaten söylemde kalır sadece fakat asla pratiğe dönüşmez. Dünya genelinde şuanda görülen manzara budur.

Ayrıca İslami muhalefet diye çıkış yapan Hüda Par, İslam`ın yarısına değil tamamına talip. Bir yandan başörtüyü serbest yapıp, diğer yandan ‘laik, demokrasi` sözlerini ağzından düşürmeyenler bütünü parçaya kurban edenlerdir. İşte İslami muhalefet tam yerli yerinde bir tabir olup bu açıdan bakmakla bile ‘misyon` anlaşılmış olur.

‘Bölgesel, ülke, ve ümmet` olarak da geniş çerçeveli bir pencereden bakar dünyaya. Her soru ve sorunlara doğru yöntem ve metotlar sunan Hüda Par, gençlikten tutun, ümmet sorununa kadar bir çok konuda da sözü olan ve o sözü de vahiyden beslenen bir partidir.

Şu an için Hüda Par`ın sesi çok ‘gür` değilse de, yüklendiği misyon Hz. Adem`e dayanacak kadar eskidir. Eski fakat eskimeyen yenidir tam anlamıyla...

İnsanlık hakikate muhtaçtır. Şu dönemde yaşananlar insanlık için tam bir kabus iken, bunu güzel rüyalara dönüştürmek siyasette ‘doğru, dürüst, gerçek adalet, gerçek hakikat` adımlarıyla yürümekle olacaktır.

Artık siyaset yeni bir soluk, farklı bir ses, değerleri hakkıyla yaşayan bir döneme girmelidir. İşte bu dönüş Hüda Par`la olmuş ve olacaktır. Gün gelecek herkes bu açlığın farkına varacaktır. Çözüm öze dönmektir, bu karanlık günlerden uyanıp aydınlık yarınlara uyanmaktır. İşte karanlığın en koyu olduğu anda Hüda Par`ın misyonu daha iyi anlaşılacak ve sesi gürleşecektir. Çünkü karanlığın en koyu olduğu an aydınlığın habercisidir. Öyle umut ediyoruz. Bu umudu içimize koyan Allah ise(ki öyle), O`nun için enerjimizi harcamak bize borçtur...

Hüda Par ile huzurlu, adaletli gelecekler ümidi ve duasıyla... Baki Muhabbetle...