Hangi kadınların günü?
8 Mart “Dünya Kadınlar günü”… Ey Gazze’li annelerin sessiz çığlığını duymak istemeyen, kadın hakları savunucuları!
Gazze’deki kadınlar; anneler, bacılar, ablalar, anneanneler kadın değil mi?
Bu kadınlar, insanca yaşamayı hak etmiyorlar mı?
Hani Dünya kadınlar günüydü(!)
Neden Gazze’li kadınların yaşadığı bu dram görülmüyor, duyulmuyor?
Sadece Gazze değil, dünyanın birçok ülkesinde ezilen, sömürülen, hakları ellerinden alınan mazlum ve mahrum kadınlar vardır.
Batının algı ve manipülasyonlarıyla kadının kişiliğini değil de dişiliğini ön plana çıkarmak isteyen, Batının gönüllü köleleri, kendileri köle oldukları yetmezmiş gibi, özgürlük adı altında kadınları köleleştirmeye çalışıyorlar.
Kısmen de olsa maalesef bunu başardılar.
Eşinin, evinin işini tutan kadına hizmetçi, patrona çay pişiren kadına özgür dediler.
Öyle ki, kadınlarımızı sanayi alanlarına çekerek, “Anneler, işe çocuklar kreşe” diyerek, anne şefkatinden mahrum büyüyen bir nesil yetiştirdiler. Anne şefkatinden mahrum büyüyen bu nesil, bu gün anne-babalarını huzurdan yoksun huzur evlerine terk ettiler. Eee ne ekersen onu biçersin.
Kadın üzerinden rant devşirenler, kadının toplum içindeki önemli rolünü bildiklerinden, sürekli kadın üzerinden bu toplumu bozmaya çalıştılar. Zira bu projenin kirli mimarları, “kadın düzelirse toplum düzelir, kadın bozulursa toplum bozulur” hakikatini çok iyi biliyorlar.
Bu nedenle bu aziz toplumu bozmak için, tüm oyun ve planlarını kadınlar üzere inşa ediyorlar.
Biz de bir kez daha tüm kadınlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyoruz!
Gelin özgürlüğün adresi, Rabbin dergahına kul olmaktadır.
Özgür olmak isteyen, hem dünyada hem ukbada huzurla yaşamak isteyen tüm kardeşlerimizi bu dergaha davet ediyoruz!
Vallahi hiç bir din ve ideoloji, İslam’ın kadına verdiği değeri ve özgürlüğü bahş eylememiş
Gelin özünüz, fıtratınız olan İslam’a dönün!
Cehalet paletleri altında, ezilen, pörsüyen ruhlarınızı İslam ile onarıp, özgürleştirin!
Yüce Rabbe kul olmak, en büyük özgürlüktür.
Bu hazzı yaşamak ve yaşatmak için, bir an önce kendimize çeki düzen verip, köleleşmiş ruhlarımızı azad etme vakti artık!
Evet Dünya ve dünyalıklara köleleşenler!
İş, eş, mal, makam ve mevkiye köleleşenler kendinize gelin!
Batı hayranı olanlar, Batı endeksli yaşayanlar kendinize gelin!
Zira durum çok vahim, biz Batılılara benzedikçe, her gün biraz daha battık.
Ey Müslüman hanım kardeşlerim!
Bir kez daha yaşam tarzımızı şöyle bir gözden geçirelim, acaba bizim modelimiz kim?
Bizde herhangi bir değişim, dönüşüm oldu mu?
İman ve temsiliyet noktasında ilk günkü gibi diyebilecek miyiz?
Yoksa “eyvah biz de kaydık” biz de Batıya özene özene onlara benzedik mi diyeceğiz?
Rabbim ayaklarımızı yolunda sabit kılsın. Bizi bize bırakmasın inşallah!
Selam ve Dua...