• DOLAR 34.312
  • EURO 37.22
  • ALTIN 3018.549
  • ...

Zaman o kadar hızla akıp gidiyor ki. Bir dönemin mustazafları, her türlü algı, yalan ve iftiralarla karalanan Müslümanları, yakın bir zamandır ümmete ışık oluyor, umut oluyor, göz aydınlığı oluyor adeta. Geçmişte PKK’nın, FETÖ’nün kirli kumpas ve algılarının kurbanı olan Müslümanlar, Allah’ın da yardımıyla alınlarının akıyla o dönemi geride bırakarak mazlumlara uzanan bir yardım eli, kimsesizlerin yanı başında beliren kimsesi oluyorlar.

Nerede zulme uğrayan bir mazlum varsa, nerede unutulmuş bir ihtiyaç sahibi varsa, nerede bir çaresiz varsa orada belirip masum yüreklere umut oluyorlar. ‘Birileri bir şey yapsın’ demeden ‘ben ne yapabilirim’ düsturuyla hareket eden Müslümanlar, elinden geleni değil elinden gelenin fazlasıyla, büyük bir gayretle çalışmalarını sürdürüyorlar. Deprem bölgesindeki depremzedelere umut olurken, kirlenmiş siyaset arenasında ise ‘dürüst siyaset’ düsturuyla ışık saçıyorlar.

Belki geçtiğimiz yıllarda ‘sağ elin verdiğini sol el görmesin’ anlayışıyla hareket ettikleri için, belki de kirli kumpaslara maruz kaldıkları için, isimleri çok da duyulmamış, karınca kararınca hizmetlerini sürdüren Müslümanlar yeni yılın en çok konuşulanları, en çok gündem edinilenleri oldular.

6 Şubat depreminde günün ilk ışıklarıyla sahaya Umut Kervanı Vakfı, Yetimler Vakfı, Avrupa Yetimeli, IHO Ebrar gibi kuruluşlarla çıkan Müslümanlar yeri geldi enkazdan can kurtardılar, yeri geldi depremzedelere sıcak bir çorba-aş ulaştırdılar. İki ayı aşkın bir süredir tüm deprem bölgesinde bulunan yardım kuruluşları, depremzedelerin yeme içme ihtiyacından çadır ihtiyacına, battaniye, gıda, kıyafet ve ev eşyası gibi her türlü ihtiyaçlarına kadar yardım ulaştırdı, ulaştırıyor…

Gönüllü erleriyle deprem bölgesinde gidilmedik bir ilçe, köy, mahalle bırakmadan canla başla çalıştılar. Her türlü ihtiyacı kayıt altına alarak, herkese ihtiyacını verdiler. Bugünlerde depremzedelerin yalnız bırakıldığı dönemde dahi onlar depremzedeleri yalnız bırakmadılar. Onlarla ağlayıp, onlarla güldüler. Bayramda dahi hizmetleri aksatmadan sürdürdüler. Bu bayramda depremzedeleri kendi ailelerine, çocuklarına tercih ettiler. Eşini, çocuğunu, işini gücünü bırakıp depremzedelere yardım eli uzattılar.

Karşılığını Allah’tan bekleyerek, yorulmak nedir bilmeden, depremzedelerin dertleriyle dertlenen İslami yardım kuruluşları, bir kaşık yardım yapıp bir kepçe reklam yapanların aksine yüz binlere yardım ulaştırıp ‘kimse görmese de Allah görüyor o bize yeter’ diyerek çalışmalarını devam ettiriyorlar. Dünün mustazaflarıydılar, bugünün umudu oldular. Dünün kimsesizleriydiler, bugün kimsesizlerin kimsesi oldular…