Ümmetin yetimleri Ümmetin gururu oluyor (2)

Asrın felaketiyle sarsıldığımız şu günlerde yaralarımızı sarmaya yardımcı olan kurumlarımızdan söz etmeye devam edeceğiz inşallah. Deprem bölgelerinde varını yoğunu kaybeden insanlar için sıcak bir tebessüm, sıcak bir muhabbet, samimi bir selamın bile çok önemli olduğunu gördüğümüz bölgelere, umut taşıyan, can olan, emanetlerini ehline ulaştırma gayretiyle çalışan kurumlarımız… Umut Kervanı Vakfı, Yetimler Vakfı, IHO EBRAR ve Avrupa Yetimeli…

Deprem bölgelerindeki ziyaretlerimiz kapsamında Malatya, Adıyaman ziyaretimizin ardından Hatay’a geçtik. Diğer bölgelerde olduğu gibi burada da 4 kardeş kuruluşun deprem bölgesindeki insanlar için canla başla yaptıkları çalışmaları gördükçe yüreğimize su serpildi adeta. Kurumların gönüllü çalışanlarının burada yaptığı çalışmaları görünce gözlerimiz doldu. Sayıları iki elin parmaklarını geçmeyen ama yaptıkları yardım çalışmalarıyla on binlere ulaşan, on binlere umut olan çalışmalar yürütülüyor. Gelen yardımlar büyük bir uğraş sonucu bir depoda tasnif ediliyor. Bölgede ihtiyaç sahibi insanlara tek tek ulaşılıp herkese ihtiyacı olan neyse o veriliyor. 

Gıda, battaniye, giyim, yakacak… Mağdurlara ihtiyaçları kimi zaman kendileri çağırılıp veriliyor kimi zaman da evine, çadırına kadar gidilerek teslim ediliyor. Büyük bir gayrete, büyük ve özverili bir çalışmaya şahit olduk. Öğrencilerle, esnaflarla tamamen gönüllülük esasına dayalı yürütülen çalışmalarla on binlere, yüz binlere ulaşıyorlar.

Bizler de yardım çalışmalarına katılarak IHO Ebrar Genel Başkan Yardımcısı Zülküf Bildirici ile beraber daha önce belirlenen mağdur aileleri ziyaret ettik. Mağduriyetleri tespit edilen aileler için yardım kolileriyle yola koyulduk. Yardım için gittiğimiz çadırda birkaç aile beraber yaşıyordular. Çadıra kurdukları sobanın etrafına toplanan aileler bizi büyük bir sevgi ve muhabbet ile karşıladı. Sıcak çaylarından içtiğimiz ailelerimize yardımları teslim ederek oradan ayrıldık. Diğer ailelere de aynı şekilde ulaşarak yardımları teslim ettik. Mağduriyetler büyük olsa da onlara ulaşmak için gecesini gündüzüne katan kardeşlerinin desteğiyle hayata tutunmaya çalışıyorlar. Öyle bir gayret ile çalışılıyor ki gönüllü gençlerden biri; ‘Gece 04.30’da mesaimiz bitti sabah 06.00’da yine yardımlar için çalışmalara koyulduk’ diyerek yaptıkları fedakarlıklara dikkat çekti.

Daha sonra İskenderun Millet Bahçesine geçtik. Burada da 4 yardım kuruluşunun Adana’dan gelen gönüllüleri, kurdukları aş evi ile çadırlarda kalanlara sabahtan geceye kadar sıcak aş, çay imkânı sunuyor. Gittiğimizde saat: 22.00’yi geçiyordu ancak depremzedelere yemek ve ikramlar devam ediyordu. Öte tarafta da yarının yemeği için çalışan abla ve abiler vardı. Gece gündüz demeden, ailesini bırakıp depremzede aileler için koşturan; gönüllü, fedakâr ve cefakâr insanlar… 

Hatay’ın ardından depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’a geçtik. Tüm deprem bölgelerinde olduğu gibi burada da canını dişine takarak çalışan gönüllüler ordusu vardı. Enkaz kaldırma çalışmalarına katılan, sıcak yemek dağıtımı yapan ve gelen yardımları paketleyip ihtiyaç sahiplerine ulaştıran fedakarlar ordusu… En ücra köylere bile yardımlar ulaştırılıyor, tüm depremzedelere can oluyorlar, canan oluyorlar… Gittiğimiz tüm bölgelerde gördüğümüz çalışmalar, fedakarca uğraşlar ‘iyi ki varsınız’ dedirtti bizlere… Yaptıkları çalışmaların reklamını yapmasalar da haber kanallarında isimleri okunmasa da gayretlerinden ve mücadelelerinden taviz vermeden, yorulmadan, usanmadan çalışan ümmetin gururu olan Müslümanlara selam olsun…

Son olarak bu yolculuğumuzda günlerce tam teşekküllü aracını bizlere tahsis ederek bu hayırlı yolculukta yol almamızı sağlayan Topraksan ailesine teşekkür ederiz. Rabbim gayretlerini arttırsın, hayırlarını kabul etsin…  (son)