• DOLAR 34.484
  • EURO 36.421
  • ALTIN 2956.886
  • ...

Gelseydin Efendim… Bir gün çıkıp da gelseydin, evlerimize misafir olsaydın… Seni göremeden, seni kendinden, her şeyden çok seven bizleri bir görseydin. Aşkınla yanan bu gönülleri, kalbi daima seninle atan bu yürekleri bir selamınla coştursaydın…

Sana layık bir ümmet görebilir miydin orası meçhul ancak bu toprakların insanı her daim seni sevdi Efendim… Adın anılınca yürekler huzurla doldu, dillerde salavatlar eksik olmadı hiçbir zaman. Belki kardeşlerim dediğin samimi Müslümanların sayısını az görürdün ama seni aşkla seven, sana canı gönülden inanan insanlar görürdün.

Her üç çocuktan birinin senin adını taşıdığını, her üç çocuktan birinin senin ehlibeytinin, ashabının adını taşıdığını görürdün Efendim… Biz de onlar da seni göremedik ama seni çok sevdik ya Resulullah.

Gelseydin… Müslümanların hali pür melalini görseydin… Çokluklarından gurur mu duyardın yoksa aralarındaki ihtilaflarından hüzünlenir miydin bilinmez ama seni çok seven bir ümmet görürdün Efendim…

571’de Mekke’ye doğan bir güneş gibi bugünümüze doğsaydın, karanlıklarımızı aydınlatıp bizi yeniden kardeş kılsaydın… Mekke’nin azgınlarını, putperestlerini, cahillerini yola getirdiğin gibi bizi de doğru yola iletseydin… Asırlardır seni rehber edinmeye çalışan ama yolunu bir türlü bulamayan, yolunu kaybetmiş biz çaresizlere umut ışığı olup yolumuzu aydınlatsaydın…

Bir gün çıkıp da gelseydin Efendim… Dizinin dibinde otursaydık, vahyi senin dilinden, senin gönlünden dinleseydik… Kardeşlerin değil de ashabından, arkadaşlarından olabilseydik… Rabbimizin mesajını ilk kaynaktan, hayatı Kur’an olandan öğrenseydik, görseydik, işitseydik…

Dağıldık Efendim… Bin bir parçaya bölündük, kardeşlerimizin kanına bulandık, yolumuzu kaybettik Efendim… Sancağının altında toparlanmaya, yeniden bir olmaya, kardeş olmaya ihtiyacımız var Efendim… Sayımız çok ancak birliğimiz yok, güçlü ordularımız var ancak güçsüzüz Efendim… 

Gelseydin, senin uğruna, davan uğruna can veren, senin ayağına bir tek diken batmasına bile gönlü el vermeyen Zeyd Bin Desinne olmaya hazır milyonları bulurdun Efendim… Darağacına çekilen ve Ebu Süfyan’ın, ona: “Doğru söyle ey Zeyd! Şimdi Muhammed'i bulup da senin yerine O'nu öldürmemizi, senin de sağ salim olarak ailene dönmeni istemez misin?” sözleri karşısında “Vallahi ben, ailem içinde sağ salim oturup da Rasûlullâh’ın değil sizin yanınızda, şimdi bulunduğu yerde bile ayağına bir diken batıp incinmesine razı olmam” diye karşılık verecek nice Zeyd’ler nice Mü’min kardeşlerin olduğunu görürdün Efendim…

Evet dağıldık, gücümüz az ama tüm zorluklara rağmen davanı milyonlara ulaştırmaya çalışan, bu uğurdan candan, canandan geçen milyonlarca kardeşin var Efendim… Sayıları az ama milyonlara ulaşmaya çalışan, aziz davanı insanlara ulaştırmak için yolundan yürüyen nice Peygamber Sevdalıları Efendim… Bu uğurda ölümü, zindanı, muhacereti göze almış nice yiğit kardeşlerin var Efendim… Bu dünyada seni göremeyen ama gerçek alemde sana kardeş olmak için canla başla çalışan kardeşlerin var Efendim…

Alemlerin uğruna yaratıldığı, mustazafların umudu, kimsesizlerin kimsesi Efendim, bir kez daha Hoş geldin… Dünyamıza ve gönül tahtımıza hoş geldin Efendim…