• DOLAR 34.486
  • EURO 36.386
  • ALTIN 2955.19
  • ...

Soru ilginç gelebilir. Kadınlarda en sık görülen kanser meme kanseridir.

Kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en sık nedeni de meme kanseridir. Kadınlar için meme kanseri çok korkutucu ve moral bozucudur.

Meme kanseri için risk faktörleri nelerdir? Gelin bazılarına beraber bakalım:

  • İleri Yaş
  • Alkol tüketimi
  • Obezite
  • Anne, teyze ve kız kardeş gibi birinci derecede akrabalardan birinde meme kanseri görülmesi
  • Menopoza geç girmek
  • İlk gebeliğin geç yaşta olması (>30yaş)
  • Hiç bebek emzirmemek
  • Hiç gebe kalmamak

Evet, kadınlarda gebe kalmak ve emzirmek en sık görülen meme kanserine karşı kadınları koruyor adeta bir kalkan oluyor. Erken yaşta gebe kalmak daha da koruyup meme kanseri riskini azaltıyor.

İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı, 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat fazla.

ABD de her 8 kadından birinde yaşamı boyunca meme kanseri gelişir ve yaşam boyunca meme kanserinden ölme riski %3,4 ‘tür.

Çocuk doğurmak ve tam süreli gebelikler meme kanserine karşı koruyucu etki oluştururlar. Her tam süreli gebelikte meme kanseri riski %7 azalır ve çocuk doğurmuş kadınlar, doğurmamışlara göre %30 daha düşük meme kanseri riskine sahiptir. Emziren kadınların, emzirmeyenlere göre meme kanseri riski daha düşüktür. Bir kadın ne kadar uzun süre emzirirse koruyucu etki o kadar fazladır, her 12 aylık emzirmede risk %4 azalır.

Gece vardiyasında çalışan veya geceleri az uyku uyuyan kadınlarda meme kanseri riskinin arttığına yönelik yayınlar mevcuttur.

Kadınların çocuk doğurması ve bebek emzirmesi meme kanserine karşı koruyucu. Ama kapitalist çalışma düzen ise kadınlara tam tersini teşvik ediyor. Hatta bazı işletmeler çocuksuz bayanları özellikle tercih ediyor.

Çocuk yapma kariyer yap!

Daha gençsin hayatını yaşa kim bebekle uğraşacak!

İleride evlenir çocuk doğururum şimdi işime odaklanmam lazım!

Stres ve vardiyalı çalışma da kanseri tetikleye dursun!

Kadınların erkekler ile aynı çalışma şartlarına uymalarının istenmesi kadın fıtratı ile uyuşmadığı aşikâr. Kadınların erken yaşta evlenip çocuk sahibi olmaları Yaratıcının koymuş olduğu düzene daha uygundur.

Bir kadın 3 çocuk sahibi olduğunu varsayalım. Bu anne işte ne verimlilikle çalışabilecektir? Anne iş hayatında tam zamanlı çalışırsa çocuklarına nasıl yetişecektir. Yetişemeyeceği için anne adaylarımız çareyi çocuk sayısını azaltmakta hatta çocuk yapmamakta buluyor. Bu sebeple sağlıklı gelecek nesiller ve sağlıklı anneler için kadınların iş hayatı gözden geçirilmeli kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. İş hayatının her alanında kadın, erkek kadar olmalı anlayışı; kapitalist bir anlayış olup annelerimizi ve bebeklerimizi mağdur etmektedir. Kadın çalışma şartları yarım gün esaslı ve haftanın birkaç günü ile sınırlandırılmalı, annelerimiz çocuk sayısına göre ödüllendirilmelidir. Kapitalist sistem sadece kendi sermayesini düşünmekte, kadınların iş hayatına erkekler oranında katılmasını sağlayarak ucuz işçi ihtiyacını karşılamaya çalışmaktadır. Âmâ diğer taraftan annelerimiz ve gelecek nesillerimizin sağlığını tehlikeye atmaktadır. Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığının konunun çözümü için kadınlara yönelik çalışma şartlarının tekrardan gözden geçirilerek düzenlenmesi, kadınların fıtratına uygun bir modele geçilmesi gerekmektedir.

Not: Yanlış anlamalara neden olmaması için bu açıklamayı yazıyorum. Kadınlar iş hayatında hiç olmasınlar, çalışmasınlar demiyoruz. Kadınlar iş hayatında olsunlar, ancak kendi yaratılış gerçeklerine uygun çalışma şartları ve saatleri olsun. İş hayatında kadınlar, erkekler kadar yorulmasın. Pozitif ayrımcılık olsun.