Gazze’yi bir de NATO ve NATO’ya alınan İsveç üzerinden okuyalım mı?
Ve TBMM, aylardan beridir sıkça Kur’an yakan İsveç’in NATO’ya üyeliğini onayladı!
AK Parti, MHP ve CHP birlikte EVET oyu kullandılar…
Bildiğim kadarıyla AK Parti’nin 20 küsur yıllık iktidarında CHP ikinci kez AK Parti ile aynı yerde duruyor. Hatırlanacağı üzere, daha önce de İstanbul Sözleşmesi için omuz omuza vermişlerdi.
Biliyorsunuz, yüz yıldır okullarda dikte edilen resmi tarihte geçen konulardan biri de, bazı Türklerin Kurtuluş Savaşı yıllarında bağımsızlık yerine bazı ülkelerin mandası olmayı tercih ettikleridir. Ve bu zihniyet haklı olarak mahkûm edilir.
Fakat öte yandan sözde mandacılığı reddedip bağımsızlıktan yana olanların, gücü ellerine geçirir geçirmez ilk işlerinin mandası olmayı reddettikleri ülkelerin kanunlarını aldıkları dikkatlerden uzak tutulur.
Oysa kimin kanunlarını uyguluyorsanız, onların mandasısınız. Veya kanunlarınız kimlerin kanunları ile örtüşüyorsa, onlarla berabersiniz.
Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra kurulan devletlerin hemen hemen hepsi bu yönleriyle birer mandadır.
İster bayrağınızın üzerinde kelime-i tevhit yazılı olsun veya ister bayrağınızın rengi şehitlerinizin kanını temsil ediyor olsun, aslolan, anayasadır, yürürlükteki kanunlardır!
Nitekim bayrağında kelime-i tevhit olan Suudi Arabistan’da Gazze adını anmak ve Gazze’deki Müslümanlara dua etmek bile yasak iken, bayrağında hilal olan Türkiye, milyonlarca Müslümanın katili ve birçok İslam Ülkesinin işgalcisi olan NATO’nun bir üyesidir ve NATO’yu istediği gibi kullanan ABD’nin onlarca üssüne ev sahipliği yapmaktadır.
İnançları, dünya görüşleri ve emelleri Batı, ABD ve NATO ile örtüşenler için elbette ki, bu sevindiricidir ve onlar için büyük bir başarıdır! Ancak Müslümanlar için bunun ne anlama geldiği bellidir!
Evet…
Gördüğünüz gibi, İsveç, NATO’ya üyelik başvurusu yaptıktan hemen sonra Kur’an yakma eylemlerine başladı. Ve bu eylemini kesintisiz bir şekilde devam ettirdi. Böylece Müslüman olan Türklere şu mesajı verdi: Hem inandığınız Kur’an’ı yakarız ve hem de NATO üyeliğimizi kabul ettiririz!
Tabii ki, Türkiye, NATO’nun içindeki tek İslam ülkesidir, ama ABD ve NATO üssü barındıran tek İslam Ülkesi değildir. Müslümanlar adına ne kadar büyük bir zillettir ki, ABD ve NATO’nun ya üs olarak ya da işgal yoluyla bulunmadığı İslam ülkesi neredeyse yoktur!
Bir zamanlar Türkiye kamuoyu, bu ve benzeri olumsuzlukları, işgalleri ve kuşatmaları en çok sorgulayanların ve tartışanların başında geliyordu. Ancak korkarız ki, böyle giderse, ABD ve NATO emperyalizmini eleştirenlere vatan haini muamelesi yaparlar.
Avrupa’nın kanunlarını getirip Türkiye’de hayata geçiren CHP’nin İsveç’in NATO üyeliğini de onaylaması anlaşılır, ama iktidarını CHP’nin Batıcılığına karşı sergilediği duruşa borçlu olan AK Parti’nin de belki hiç fire bile vermeden CHP’nin derekesine düşmesi, büyük bir sapmadır!
Bizler bir yandan her gün haklı olarak, “neden hükümet hala soykırımcı israil’e ihracatını kesmiyor?” diye sorarken, bunda Türkiye’nin bir NATO üyesi olmasının payının da belirleyici olduğunu unutmamalıyız!
Düşmanın işgal edemediği, ama kuşatıp soykırım uyguladığı Gazze’yi düşünürken, yasalarla, üslerle ve mandacı zihniyetlerle işgal edilmiş ülkelerimizi nasıl kurtaracağımızı da unutmayalım…
