Bu maskeye ve benzerlerine sosyal mesafe şart!
Hani denir ya; “Bazı insanlar ailelerine zarar gelmesin diye, hırsızdan, arsızdan, ahlâksızdan korunmak için, kapılarını sıkı sıkıya kapatır, kitlerler. Ama bir ekran vasıtasıyla bu türden birçok insanın evlerine girmesine müsaade ederler.”
Gerçekten de bir tefekkür edelim; normal şartlarda evimizin eşiğinden dahi girmesine izin vermeyeceğimiz/veremeyeceğimiz birçok hırsız, arsız ve ahlâksız insan, televizyon ve internet marifetiyle evimize girmiyor mu? Hem de bizim rızamız doğrultusunda!
Belki bazıları içten içe, TV ve internet dünyasının sadece bir show aracı olduğunu ve orada izlenenlerin sadece orada kaldığına ikna ediyordur kendini ve böylece geniş geniş takılıyordur bu mecralarda. Hem de ailece...
Öncelikle şunu kabul edelim!
Nefsimizin hoşuna gitse de, gitmese de..
Evet orta da bir show var doğru. Ama bu show sadece sanal dünyada kalmıyor. Orada kurgulanmış sanal gerçeklik algıları bizi adeta hipnoz ediveriyor ve kendi özel yaşam alanımıza da cüretkârca girip bize hükmediyor.
Hükmediyor tespitini birçok insan kabul etmeyebilir. Ama bir yerde en çok neyin veya kimin sözü geçiyorsa hükümdar odur.
O vakit soralım: Evlerimizde en çok kimin veya neyin sözü geçiyor!?
En çok kim, konuşuyor?
En çok kim, izlenip, takip ediliyor?
En çok, kimin sözü geçiyor?
Kısacası evlerimiz, hayatı hangi ‘en’ lerde yaşıyor!?
Hangi ‘en’ lerde yaşıyorsa, bu paralelde aynı ahlâki genlerde varlık gösterecektir...
Tüm bunlardan nereye gelmek istiyoruz..
Yıllardır Türkiye’ye ve birçok İslam ülkesine ithal edilen sayısız TV programının olduğu herkesçe malum. Peki, bu TV programları marifetiyle, ahlâk ve erdemlerin ne kadar aşındığının, birçok güzelliğin içinin boşaltıldığının ve bu sebeple, aslında batı kültürünün İslam ülkelerine ithal edildiğinin, kendi kültürümüzün erozyona uğradığının farkında mıyız acaba?
Yine yıllardır Türkiye’ye ithal edilen bu türdeki birçok programın reyting rekorları kırdığının..
Evet, kırılan bir şeyler var. Ama bu sadece reyting değil elbette..
Kırılan edep ve haya bariyerleri, erdem ve faziletler duvarları ve çok daha fazlası..
Son günlerde bu türden bir program daha ithal edildi: “Masked Singer” olarak bazı ülkelerde yayınlanan bir format Türkiye'de de 'Maske Kimsin Sen' ismi ile yayına başladı.
Satanizm ve pagan ritüellerinin cüretkârca sergilendiği bu program maalesef ki, çocukların, gençlerin de ekran başında olduğu bir saatte özellikle izletildi milyonlara.. Yazık ve çok yazık ki; RTÜK’ten hâlâ kayda değer bir adım atılabilmiş değil.
Gençlerin ve çocukların bu ritüellerden etkileneceği şüphe kabul etmeyecek bir kesinlikte. Ama bu programın hayadan, edepten, erdemlerden ne kadar şey götüreceğini tahmin bile edemiyoruz.
Bildiğimiz şey şu ki: Bu ve benzeri programların getirisi(!) az çok belli olsa da götürüsünü ifade etmek için kelimeler kifayetsiz kalır.
Çünkü biz bu, maskeli ve maksatlı oyunları çok iyi biliriz!
Bu nedenle kimsin sen sorusu bizim için geçerli değildir.
Ey maske! Biz senin kim olduğunu çok iyi biliyoruz!
Bu nedenle RTÜK’ün insafını(!) beklemeyeceğiz! Ailemizi senden ve senin gibi programlardan uzak tutacağız. Size ve emsallerinize çanak tutan kanalları atlamayacağız, direk sileceğiz!
Evlerimizin eşiğinden de ekranlarından da giremeyeceksiniz!
Rabbimiz bizi ve neslimizi sizin maskelenmiş her türlü oyun ve ifsadınızdan muhafaza etsin!