Adım adım savaşa mı?

Türkiye, ABD öncülüğündeki koalisyon ile birlikte adım adım savaşa doğru gidiyor. Bu savaştan kârlı mı çıkacak. Yoksa zararlı mı?

Şunu açıkça belirtmek gerekirse, hiç bir devlet bu savaştan kârlı çıkacağını söyleyemez. Ki meydana gelecek bu savaş tamamıyla Türkiye`nin sınırlarında, hem de Türkiye ile en uzun sınırlara sahip Suriye ve Irak sınırında gerçekleşiyor.

Suriye`deki iç savaştan Türkiye sosyal açıdan çok etkilendi ve etkilenmeye devam ediyor. Yüz binlerce mültecinin tek başına yükünü kaldırmak, barındırmak ve tüm insani ihtiyaçlarını karşılamak... Türkiye`nin içine dağılan ve özellikle İstanbul gibi büyük şehirlere yerleşen binlerce mülteci var.

Son göç dalgasıyla,1 milyon 570 bini bulan Suriyeli sayısı, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Bursa, Kocaeli, Konya, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Gaziantep dışındaki tüm illeri nüfus olarak geride bıraktı.

Türkiye`de bulunan mülteci sayısı 1.6 milyona yaklaştı. Bu sayının nerede son bulacağını kestirmek imkansız. Tam aksine son bulmak yerine sürekli artıyor.

Mülteci akınının olduğu şehirlerde, iş imkanları kısılıyor. Piyasayı diğer çalışanların aleyhine bozuyor. Kira bedellerini absorbik rakamlara çıkarıyor. Kısacası bir çok olumsuz etkiler...

Bir çok duyarlı STK (özellikle İslami STK`lar) her türlü imkanlarını zorlayarak Suriyeli mültecilere yardım elini uzattığı halde, çoğu mülteci çok zor şartlar altında bir yaşam sürdürüyor. Her gün gelenlere yenileri ekleniyor. Birisinin ihtiyacı karşılanmadan diğeri geliyor. Gelenlerden binlercesi Yezidi ve bunlar BDP`li belediyeler tarafından bilinçli bir şekilde Doğu`daki il ve ilçelere dağıtılıyor. Yezidiler ve yarı bir İslami bilince sahip olanların bu toplumu inanç ve ahlak açısından da etkileyeceği büyük bir gerçektir.

Sınır boylarındaki tüm il ve ilçelerdeki çoğu esnaf ve sınıra yakın olan yerleşim yerleri büyük sıkıntılar çekiyor. Kimileri seken bombalarla can verdi. Çoğu esnaf kepengine kilit vurdu. Bu savaş sadece Irak ve Suriye`de yaşanmıyor. Yayılan bir ateş gibi Türkiye`yi de etkiliyor.

Peki, ABD öncülüğünde açılan savaş çözüm müdür?

Beşar Esad binlerce vatandaşını bombalar altında öldürdüğü halde, kimyasallarla kadın, çocuk, erkek demeden öldürüp, evleri, çarşıları yerle bir ettiği halde, neden Esad`a karşı değil de IŞİD`e karşı böyle bir savaş başlatıldı.

Bu savaş neticesinde Esad`ın akıbeti ne olacak? Tüm Suriye halkını kucaklayacak bir hükümet kurulabilecek mi? Yoksa Afganistan ve Irak`ta olduğu gibi her gün patlayan bombalarla binlerce kişi can vermeye devam mı edecek?

Irak`ın içinde olduğu bugünkü hal, ABD`nin iki kez Irak`ı vurması neticesinde oluşmadı mı?

ABD`nin vurduğu hangi devlet şimdiye kadar istikrara kavuştu?

Bu savaşın kısa sürmeyeceği kesin olduğu gibi, kalıcı neticeler getirmeyeceği de kesin. Türkiye birebir savaş ile burun buruna olduğu için bu savaştan daha uzun yıllar etkilenmeye ve zarar görmeye devam edecek. Bu savaşta, Türkiye emperyalist ülkeler adına tetikçiliğe soyunmamalıdır. İşin neticesini net olarak görmeden savaşa girmemelidir. Hatta hiç bir şekilde savaşa girmemelidir.

Koalisyon güçleri kilometrelerce mesafe, savaş sınırından uzaktırlar. Hedeflere nerdeyse tamamen Türkiye ve Arap ülkelerin üslerinden saldıracaklar. Koalisyon güçleri savaş bittiğinde hem Irak hem de Suriye`den uzakta olacaklar. Ama Türkiye savaşın içinde kalmaya devam edecektir.

Yapılan savaş mülteci akımını durdurmaktan çok daha da artıracak. Hiç kimse bombalar altında yaşamak istemez. IŞİD`in saldırılarından kaçarak Şanlıurfa`ya gelen Suriyeli Kürtlerin sayısı 200 bine ulaştı. Kayıt altına alınan 130 bin kişi Geçici Barınma Merkezleri`ne yerleştirildi. BM`nin rakamlarına göre son üç gün de dahil olmak üzere Türkiye`ye sığınan Suriyeli mültecilerin sayısı 1.6 milyona yaklaştı. Bu rakam ise Türkiye`nin 11 büyük kenti hariç 70 ilin nüfusunu geride bıraktı.

IŞİD`in saldırılarından kaçarak Şanlıurfa`ya gelen Suriyeli Kürtlerin sayısı 200 bine ulaştı. Kayıt altına alınan 130 bin kişi Geçici Barınma Merkezleri`ne yerleştirildi. BM`nin rakamlarına göre son üç gün de dahil olmak üzere Türkiye`ye sığınan Suriyeli mültecilerin sayısı 1.6 milyona yaklaştı. Bu rakam ise Türkiye`nin 11 büyük kenti hariç 70 ilin nüfusunu geride bıraktı.

Bu yüzden atılacak adımlar sağlam atılmalı ve asla emperyalist ülkelerin oyununa gelinmemelidir.

Tüm İslam ümmeti için hayırlı olacak neticeler temennisiyle, Allah`a emanet olun.