• DOLAR 34.355
  • EURO 37.477
  • ALTIN 3025.835
  • ...
SON DAKİKA

Gaziantep ve Mardin’in Derik ilçesindeki kazayla ilgili geç de olsa birkaç kelam etmek isterim. Çünkü bu iki kazanın şekli de, oluş biçimi de birbirinin fotokopisiydi. Önce bir kaza oluyor ondan sonra katliam gibi ikinci kazaya dönüşüyor. Özellikle Derik’teki görüntü uzun süre hafızalardan silinmeyecek. İhmali olan her kişi ve kurumun detaylı bir şekilde araştırılması ve bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için ciddi önlemlerin alınması gerektiği herkesçe kabul ediliyor.

Her iki kazada yüreğimizde bir acı bırakmıştır. Özellikle Derik’teki kaza hem görüntü olarak hem de iki gün boyunca HÜDA PAR heyeti olarak orada bulunmamız nedeniyle üzerimde ciddi bir etki bırakmıştır.  Deriklilerle konuştuğumuzda, sadece vefat eden kişilerin aileleri üzerinde değil, tüm Derikliler üzerinde bir travma bıraktığına şahit olduk. Okulların açılacağı bu yakın zamanda Derikliler kendi çocuklarını söz konusu cadde mahallinden karşı tarafa geçirmeye korktuklarına şahit olduk.  Çünkü yolun yokuş aşağı olması, kavisli olması ve hatalı yapılması uzun zamandır Deriklilerin gündemindeydi. Daha öncede hem halk tarafından hem de STK’lar tarafından “Çevre yoluyla” ilgili çağrılar sonuçsuz kalmıştır. Bu yapılan çağrılarda “çevre yolunun” şart olduğu ve bir an önce Mazıdağı fosfat işletmelerinde tonajı yüksek arabaların şehir içindeki güzergahlarının değiştirilmesini dillendirilmişler. Fakat bu çağrıların hiçbiri dikkate alınmamıştı. Belki o gün bu çağrılar karşılık bulsaydı böyle acı ve katliam gibi bir kaza yaşanmayabilirdi.

Bundan dolayı trafiğin  “Kaza tespit tutanağında” yolla ilgili kusurun belirtilmesi önem kazanıyor. Kazaya sebebiyet veren unsurun hangi kuruma taalluk ederse tespit edilmesi gerekmektedir. Eğer “kaza tespit tutanağında” yolun hatalı oluşuyla ilgili gerekli bilgiler belirtilmemişse, gerekirse tekrar ikinci bir keşif çıkarılmalıdır. Çünkü her vefat eden aile bireyleri hukuki süreç başlatacaklarını belirtiyorlardı. Bu durumda söz konusu tespit tutanağındaki “yolun kusurlu oluşuyla” ilgili bilgiler önem kazanıyor…

Bütün bunların yanında Derik taziyelerini dolaşırken farklı bir durum çok dikkatimi çekmişti. 20 cenaze ortada olmasına rağmen birileri siyasi çıkar uğruna ajitasyon yapması ve kazayı sabotaj gibi göstermesi dikkat çekiciydi. Vefat edenler üzerinden oy devirmeye çalışanlar sadece insani ilkeleri değil, örf ve adetlerimizi de çiğniyorlardı. Birde taziye yerine gelen ve bölgenin köklü geleneklerinden olan kadın-erkek taziye yerlerinin ayrı olması ve her kesin buna riayet etmesinin tersine taziyelerde kadınları erkeklerin ortasında oturtmaları çok çirkin duruyordu.

Sonuç olarak; Gaziantep ve Derik kazaları iman ve vicdan sahibi olan herkesin kalbinde bir acı bırakmıştır. Bundan nasibini almayanlar ise bu kazayı siyasi malzeme olarak kullanmak istemişlerdir. Yıllardır cenazeler üzerinden siyaset yapan malum kesim, öldürülme saikıyla cenazeler bulmayınca trafik kazası gibi bir olayda bile cenazeleri velinimet olarak görüyor ve onlar üzerinden siyasi devşirme hesapları yapıyor.