Hayırlı olsun!
HÜDA PAR’ın/HÜDA PAR’ımızın kongresi sadece delegelerin katılımıyla gerçekleştiği halde büyük bir coşkuyla yapıldı.
İshak Başkan, ülkenin sorunları ve çözüm önerileri ile ilgili yaptığı uzun ve derinlikli açıklamasının ardından başkanlık için aday olmayacağını söyledi.
İshak Başkan’ın konuşmasından söz etmişken onun, “HÜDA PAR olarak yolunda gitmeyen, halkımıza zarar veren, inancımıza ve medeniyet değerlerimize aykırı olan hiçbir uygulamaya razı olmadığımızı, bu suçlara ortak olmadığımızı dile getirdik, getiriyoruz. Allah’ın izni ve inayetiyle her türlü zulüm, haksızlık ve usulsüzlüğe razı olmadığımızı haykırmaya devam edeceğiz” şeklindeki sözleri HÜDA PAR’ın siyasetteki stratejisini ve onun siyaset yöntemlerini ortaya koyması açısından önemlidir.
Aday olmayan Genel Başkanın bu denli sahiplik ve sorumluluk içerisinde olması ayrıca takdir edilmesi gereken bir noktaydı.
Daha önceki yazımda da ifade ettim: Bu partide değişmeyen tek şey, ilkelerdir. Onun dışındaki değişimler partiye olan aidiyet duygusunu götürmüyor. Partinin bu tarzının bütün partiler için örneklik teşkil etmesini umuyor ve diliyoruz.
Kongre günü MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Ali Kulat’ın HÜDA PAR’ın koltuk sevdası olmaktan uzak tutumuyla ilgili sosyal mecrada bir paylaşımı vardı. Kulat Bey, “HÜDA PAR Türkiye siyasetine çok önemli bir örnek. Parti hemen her kongresinde GENEL BAŞKAN değiştiriyor. Sayın İshak Sağlam emaneti bıraktı. Bu değişimin diğer partilere örnek olması zor olmakla birlikte bu yönüyle ROL MODEL olduğu gerçektir. Yeni Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu” demişti.
Mehmet Hüseyin Yılmaz Kurucu Genel Başkandı. Merhum Mehmet Yavuz da o zaman Genel Başkan Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu’nun belediye başkanlığı için bağımsız aday olması üzerine Genel Başkanlığa vekalet etmişti. Yani burada öyle her seçimde genel başkan değişimi olsun anlayışı yok. Ancak değişimlerin Kulat Bey’in de ifade ettiği ROL MODEL ve büyük örneklikle gerçekleştiği herkesin malumu. Bayrak değişimindeki olgunluk HÜDA PAR’a özgü ve takdir celbeden bir yaklaşım tarzı olsa gerek.
İshak Başkan’ın, “Büyük bir iftihar ile taşıdığım emaneti Zekeriya Yapıcıoğlu’na devrettim. Rabbimden muvaffakiyet diliyorum. Hür davanın bir neferi olarak hizmete devam...” şeklindeki mesajı ve Zekeriya Başkan’ın, “Kardeşliğimiz baki, hizmetleriniz daim olsun. Rabbim mahcup etmesin. Nefsimizle baş başa ve yardımsız bırakmasın” şeklindeki cevabı, sosyal medya takipçilerinin dikkatlerinden kaçmamıştır.
Dava sevdası ile yürüyen erlerin bu dünyada da Ukba’da da kazandıkları/kazanacakları kesindir. Sorumluluk yüklenen herkes, görevi aldığı yerden itibaren daha büyük gayret içerisinde hareket ediyor. Dün İshak Başkan, bugün artık Zekeriya Başkan… Partinin hizmet kademelerinde fark yoktur, sorumluluk ve yük farkı vardır sadece.
Partinin içindeki erdemliliği ifade ederken yeni Genel Başkan’ın hassasiyetlerini ve dolayısıyla partinin hassasiyetlerini yansıtan/yansıtacak bir açıklamayı da eklemeden geçmeyeceğim.
Yeni Genel Başkan Sayın Yapıcıoğlu’nun kongredeki adaylık konuşmasından stratejisini de yansıtan bir alıntı yaparak yazıyı noktalamak istiyorum: “Zulmün kalkması için HÜDA PAR’a, HÜDA PAR’ın anlayışına ihtiyaç vardır. Bu kongremizde ‘HÜDA PAR’a ihtiyaç var’ tema olarak belirlendi. Gerçekten meselelere yaklaşım ve çözüm hususunda HÜDA PAR’ın yaklaşımına ve çözüm önerilerine ihtiyaç vardır. Bakınız birkaç örnek vereceğim. Mesela şu konularda sözlerimize kulak verilmiş olsaydı, bugün memleket farklı bir durumda olabilirdi. Çözüm süreci konusunda yanlışlıklara dikkat çektiğimizde bizi dinleselerdi, Çukur hadiseleri yaşanmaz, şehirler yıkılmaz, binlerce insan ölmezdi. FETÖ konusunda ikazlarımız dikkate alınsaydı, 15 Temmuz darbe teşebbüsü yaşanmayabilirdi. Suriye meselesinde çağrımız ciddiye alınsa, Suriye harap olmaz, emperyalistler oraya çöreklenemez, yüzbinler ölmez, milyonlar muhacir olmazdı. Dile getirdiğimiz doğrulara o gün dudak bükenler şimdi haklılığımızı gördüler. Fakat “Ba’de harabul Basra”, yani iş işten geçtikten sonra. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa ile ilgili çığlıklarımız ancak 9 yıl sonra makes buldu. Boşanmalar katlandıktan, evlilik sayısı düştükten ve aile kurumu ciddi darbeler aldıktan sonra. Şimdi diyoruz ki, bundan sonra da HÜDA PAR’ı iyi dinleyin. Pişman olmazsınız, zarar etmezsiniz. Eğer dinlemez veya duymazdan gelirseniz asıl o zaman pişman olursunuz. Hem kendinize hem milletimize ve memlekete zarar vermiş olursunuz.”
Evet, biz de diyoruz ki; HÜDA PAR’ı dinleyin zarar etmezsiniz. Bu MEMLEKETİN HÜDA PAR’A GERÇEKTEN İHTİYACI VAR!
Selam ve dua ile.