Kulleteyn (İki kuleli ) toplumu

Helal, tahlilden gelir. Analizi ifade eder. İslam`ın disipliner kavramıdır.

Helal mefhumu, eşyaya ve değerlere dair tahlili, güç ve disiplinini ifade ediyor.

Bir maddenin diğer bir madde içerisinde moleküler seviyede homojen olarak dağılmasıyla meydana gelen karışıma çözelti denir.

Müslümanlar haramın helali yutacağını zanneder. Oysa haram katıdır. Çözme ve eritme gücü yoktur. Sadece çözülmeye karşı nispeten direnebilir. Helal toplumu bir çözeltidir. Haramı içinde eritir. Bu nedenle İslam fıkhı kulleteyn olan suyun necasetle haram olmayacağını hükme bağlıyor.

Kulleteyn, iki kule demektir. Bu kulelerin içinde 13 ton kadar su olur. Bu miktardaki suyun içine necaset düşse dahi o su necis olmaz. Ancak o suyun tadı veya rengi veya kokusu değişirse o su haram olur, temizlik için kullanılamaz hale gelir.

İşte İslam toplumu iki kuleye sahiptir. Hem artı hem eksi kutupları içinde taşır. Bunlar elektrik kutuplarıdır. Bu bir çözeltidir. Güzel bir akım oluşturur. Bu akım hem ışığa hem de enerjiye dönüşür.

Müslümanlar kendi toplumlarının tamamen haramdan, necasetten arı olması gerektiğini düşünür bu nedenle güçlü, uyumlu ve homojen bir toplum inşa etmekte zorlanıyorlar.

Helal bir çözeltidir. İçinde eritir. Necaseti de çirkini de haramı da içinde eritir. Bu şekilde hem eritir hem de homojen kalır. Eğer erittiği şey onun tadını, kokusunu ve rengini değiştirmişse o zaman iş ciddidir. Demek ki o necasetin, o haramın haddi fazladır ya da temiz su azdır kulleteyn vasfına sahip değildir.

Toplumun tadı güzelse, rengi güzelse, kokusu güzelse içinde necaset olsa da mesele değildir. Asıl olan necasetin topluma renk, tat ve kötü bir koku vermemesidir.

Toplumda medeniyet, kulelerin çoğalmasıyla değil toplumun kulleteyn olmasıyla inşa olur. Kulleteyn olduğunda toplum artık helal toplumudur. Çözelti gücüne, çözme kabiliyetine sahiptir. O zaman toplum analiz eder, tahlil eder, çözer. Bu da ona analitik bir güç olur.

Bugün Türkiye`de genel olarak toplumun tadında, kokusunda ve renginde bariz bir düzelme ve güzelleşme vardır.

Suyun rengi, kokusu ve tadı belirsizdir. Bu haliyle su, temiz hayatı temsil eder. Demek ki suya karşı çok agresif olmak gerekmiyor, sadece onun kokuşmasına renk ve tat değiştirmesine engel olmak yeterlidir. İşte helal budur. Helal korumayı esas alır. O suyun korunması yeterlidir, ek bir işleme gerek yoktur. Ama haram özel bir çaba gerektirir. Çünkü değiştirmeyi esas alır. Oysa helal doğal olan haldir.