• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Hz. Aişe`nin maruz kaldığı iftiraya Kur`an-ı Kerim “ifk adını verir.”(Nur:11). Herkes ifk hadisesini bir vakıa olarak biliyor. Ancak bunun Kur`an-ı Kerim`de tam 7 ayetle zikredilmesi meselenin zannedildiğinden çok daha farklı yön ve sonuçları olduğunu ortaya koyuyor.

Peygamber (sav) resul ve nebi olmanın yanı sıra Allah`ın yeryüzündeki en kâmil halifesidir. İlahi vaadin somut bir tecellisidir. Halife müennes bir lafızdır. Bunun müzekkeri haliftir. Lafzının aslı halifettir. Peygamber ve zevceleri birlikte halife vasfına sahiptir. Kadın ve dişilik bu lafızdan koparıldığında halife halif olur. Zira kapalı-marbut “te” harfi dişiliği ifade eder. Kapalı “te” kuşatmayı, içine almayı ve derlemeyi ifade eder. İşte ifk hadisesi peygamberin halife vasfını hedef almıştır. Kapalı “te” harfinin koparılmasını böylece peygamberin fert olması haşa sert ve kaba olması amaçlanmıştır. Onun sadece otoriteye dayalı bir vasfının olması hedeflenmiştir. Arkada olması muhalif olması planlanmıştır. İfk hadisesi peygamberi halife vasfından halif vasfına indirme girişimidir.

Halifeden “e” nin koparılarak bunun halife olması çok kaba ve nakıs bir iştir. Her işi ihtilaf konusu yapmaktır. Halifedeki duygu ve rahmet boyutunu yok edip kaba saba bir hale getirmektir. Peygamber (sav) telif eder. Derler ve toplar. Kalpleri bir araya getirir. Bunun da sırrı işte o kapalı “te” harfidir. Bu nedenle Allah (cc) buna ifk adını buyurmuştur. Bunun birçok manası vardır. “Yalan, savrulma, ters yüz olma, altı üstüne gelme” gibi manaları vardır. “mü`tefikat yere çakılmıştır”(Necm:53) buyrulur. Bunlar da ifk ehlidir.

Hz. Ömer İfk Hadisesi konusunda "böyle bir şey olamaz. Allah enin zevcini korur" demiştir. Bu da Hz. Ömer döneminin başarılı, istikrarlı bir dönem olmasının sırrıdır. Zira kapalı "te"nin Resulullah'tan ayrı düşünülemeyeceğini anlamış ve peşinen bunu ifade etmiştir. Bu da onun "halif" değil "halife" olmasını sağlamıştır. Tarih her açıdan buna şahittir. Hz. Ömer kapalı "te"nin ayrılmaz olduğunu görünce Allah (cc) tam manasıyla bunu hilafetinde ona behşetmiştir. 

İfk hadisesi sırf bir iftira değildir. Bir projedir. Bu nedenle Allah (cc) “siz onu basit zannedersiniz ama o Allah`ın katında çok ağırdır.”(Nur:15) Buyurmuştur. İfk hadisesi tarihte olmuş bitmiş sırf tarihi bir olay değildir. Zira bu, usul ve esasa taalluk eden bir meseledir. Nitekim bugün de bunu dillerine dolayanlar az değildir. Fakat şu bilinmelidir ki Peygamber (sav)`in en özel zevcesi olan Hz. Aişe hakkında ileri geri konuşanlar veya bunu içlerinde saklayanlar asla halife olamazlar. Belki halif olurlar. Bu da daima onları muhalif yapar.

İslam dünyası bugün halife olma ile halif olma mücadelesi veriyor. Bu süreç kısa veya uzun bir süre devam edebilir. Fakat en nihayet halife olmak zorundadır. Halif olmak yeterli değildir. İçinde dişiliğin, estetiğin, muhabbet ve rahmetin, ülfetin olmadığı halif tarzı bir sistem dünyaya ve Müslümanlara hiçbir şey kazandırmaz.

Bütün uçlar aslında bu tarz bir sistem için mücadele ediyor ama İslam`ın kalbi Müslüman ana kıta böyle bir şeyle asla yetinmez ve kanmaz.