• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Zirve, bir mekânın veya makamın en doruk noktasıdır. Bu anlamına ilaveten zirve, “savuran rüzgâr ve zırva” anlamına da gelir. Nitekim Kur`an`ın Zariyat Suresi zirve ile aynı köktendir ve bu anlama gelmek-tedir(Zariyat:1).

Zirve ve zırva aynı köktendir. Bu ilginç bir durumdur. Zırva; saçma, saçma sapan, boş, anlamsız söz demektir. Peki, zirve ile zırvanın alakası nedir? Çünkü zirveye çıkan kimse gurura kapılabilir. Zirvede esen rüzgârın yönünü ve mesajını anlamayarak savrulabilir. Aşırı güç ve imkânlar zirvedeki kimsenin sağlıklı ve hikmetli düşünmesine engel olur. Bu da tabiatıyla onun zırvalamasına sebep olur. Öyle ki artık ne doğru söz söyler ne de isabetli bir fikir ortaya koyabilir.

Zirvede rüzgâr çok daha sert eser. Eğer rüzgâr tek yönlü olursa orada durmak imkânsızdır. Bu nedenle zirvedekinin çok yönlü rüzgârları dikkate alması ve her bir rüzgâra ayrı anlam yüklemesi gerekir. O zaman icraatı taksim edici olur. Denkleştirici ve dengeleyici olur. Farklı yönlerden esen bu rüzgârlar sayesinde kendisi her yere ait olur, her yer de onun olur. Aksi takdirde sert esen rüzgârın önünde sav-rularak zirveden düşer.

Kur`an-ı Kerim`de Zariyat Sûresi zirvenin tehlikelerine dikkat çekiyor.

Fertlerin, toplumların, devletlerin kendi standartlarında zirve noktaları vardır. Güçlerinin, imkân ve itibarlarının doruğa çıktığı zamanlar vardır. Zirve, tehlikenin başlangıcıdır. Burada zırvalama ve sav-rulma baş gösterir. Bu da sonun başlangıcıdır.

“Vezzariyati zerven-O tozu dumana katıp(tozutup) zirveden savuranlara”(Zariyat:1) ayeti, zirveye çık-manın ve orada kalabilmenin şartlarını, yasalarını en muazzam, en mûhkem şekilde ifade buyuruyor.

Dikkat edilirse ayette rüzgâr anlamındaki “zariyat” çoğul olarak geçmiştir. Yani burada bir tek rüzgâr değil, rüzgârlar söz konusudur. Bu da zirvede olan kimsenin tek yönden esen rüzgâra değil, birden fazla yönden esen rüzgâra muhtaç olduğunu ifade ediyor. Nitekim Rasulullah (sav), “Allah`ım! Rüzgârımızı tek bir rüzgâr değil, çoğul yap” buyurmuştur. Çünkü rüzgâr tek bir yönden estiğinde insanın zirvede kalması mümkün değildir. Bu nedenle zirvede kalmanın şartı rüzgârın farklı yönlerden esmesidir. Ör-neğin sadece doğudan esen rüzgâr insanı batıya, sadece batıdan esen rüzgâr da insanı doğuya savurur. Netice itibariyle hepsi insanı zirveden düşürür. Bu nedenle zirvedeki kimsenin asla tek bir rüzgâra gü-venmemesi gerekir. En küçük birimden en üst zirveye kadar her yöneticinin, her liderin dikkat etmesi gereken çok mühim bir husustur bu.

Mülkün ve hükümranlığın zirvesinde olan Hz. Süleyman`ın emrine rüzgârlar değil tek bir rüzgâr verildi.  Süleyman`ın emrine de rüzgârı verdik. (Sebe:12) buyrulur. Ayette geçen “riyh” tek bir rüzgâr mana-sındadır. Burada Hak Teâlâ Hz. Süleyman`a usul ve edep öğretiyor. Biz sana bir rüzgâr verdik diğerleri-ne dikkat et. Eğer sadece bir rüzgâra güvenir, arkana aldığın rüzgâra aldanırsan, savrulursun. Emrinde olan rüzgârla dahi zirvede kalamazsın. Demek ki insan yakaladığı tek bir rüzgâra aldanarak haddini aşmayacak.

Bugün batı, güç ve imkânlarının zirvesindedir. Fakat batılılar kendi cihetlerinden esen rüzgâra itibar ediyor, sadece ona güveniyor. Bu da onların zirvedeki konumlarının sarsılmasına ve zırvalamasına sebep oluyor.  Buna karşılık İslam âlemi tek bir rüzgârı değil rüzgârları arkasına almış durumdadır. Müslümanlar arasında görülen farklılık ve çeşitlilik de rüzgârlarının çokluğunun bir delilidir. Bu rüzgârların her birisinin oluşturduğu farklı bir enerji ve keyif vardır. Her birisinin akımının farklı bir esintisi vardır. Rüzgâr çeşitliliği tek rüzgârdan daha iyidir. Dengeleyici ve aşılayıcıdır. Allah (cc) zirvede zırvalayan kimseyi orada fazla bırakmaz çünkü bu O`nun izzet ve celaline uymaz. Çünkü zirve zırvalama yeri değil; ciddiyet ve edep makamıdır.

Bugün batıdan ve doğudan esen farklı rüzgârlar, şahit olduğumuz savrulmalar hatta zırvalamalar dahi bir zirve değişikliğinin habercisidir. Çünkü Zariyat Sûresi bu sırrı haber veriyor. Tek bir rüzgâra değil birçok rüzgârı arkasına alan zirveye çıkacaktır. Batı ise şu an sadece kendi havasına ve rüzgârına güven-diği için çok yakında zirveden düşecektir. Şu anki zırvalamaları zirveden düşüşün habercisidir. Herkes bunu böyle bilsin.