• DOLAR 34.471
  • EURO 36.418
  • ALTIN 2907.076
  • ...

Rasûlullah (s.a.v), “…Sizi terk ettikleri müddetçe siz de Türkleri terk edin.”(Nesai-Ebu Davud) buyurmuştur.

Hadisi şerif, Türk ve terk lafızlarını birlikte kullanmıştır ki bu da “Türk ile terk” arasında doğrudan bir bağ olduğunu ifade ediyor.

Terk; “bir şeyi olduğu hal üzere kendi halinde bırakmak, yumurta gibi oval şekil, geç evlenen kadın” manalarına gelmektedir. Ayrıca miras manasındaki tereke, savaşmayı terk etmeyi ifade eden “mütareke” de bu lafızdan türemedir.

Peygamber (sav), bu hadiste ümmetin farklı unsurlarına mesajlar vermektedir. Bu nedenle mesajı anlamak ve buna göre davranmak çok büyük önem arz etmektedir.

Bu hadisin sırlarından hareketle Türkler, Kürtler ve diğer kavimler arasında çok ince ama sağlam stratejiler geliştirmek mümkündür. Bu şekilde bir zihin ve duygu haritası ortaya çıkarılabilir. Çünkü insanların ve kavimlerin birbirlerinin zihin ve duygu haritasını çözmeden birbirlerini anlamaları, çözüm üretmeleri mümkün değildir. İşte hadisi şerif bu manada ve en veciz şekilde “Türk” halkının zihin ve duygu kodlarını ortaya koymuştur.

Türk ismindeki gizli zihin kodlarını kısaca şu şekilde ele almak mümkündür.

Türk ve Tereke

Türk ve tereke aynı köktendir. Tereke mirastır. Ortak tereke ve miras anlayışı adil bir yaklaşımdır. Demek ki Türklerle ortak miras üzerinde hak arayışında olmak gerekir.

Türkler mirası yani terekeyi paylaşmayı esas alır. Fakat bunun sadece kendileriyle sınırlı olmaması gerekir. Türk, terekede hakkı teslim eder ve de etmelidir. Çünkü bu, onun isminden türemiş olan bir davranış biçimidir.  Buna göre hakkı terekede hakkı teslim etmeyen Türk kendi ismindeki kodlarından en önemlisini kaybetmiş oluyor.

Türk ve terk

“Türklerle savaşı terk etmek” demek onlarla tüm ilişkileri koparmak demek değildir. Burada zımni olarak “onlarla savaşmayın ama onlarla evlenin” manası da var. Çünkü terk, “evliliği gecikmiş olan bakireyle evlenmek” manasındadır. Demek ki akrabalık bağlarıyla ortak tereke oluşturmak ve birlikte terekeye sahip olmak mümkündür.

Türklerin sürekli “biz et ile tırnak gibiyiz, kız alıp vermişiz” sözü Türk lafzında gizli olan bu kodun bir refleks şeklinde ortaya çıkmasıdır. Yani Türk ruh ve psikolojisine göre evlilik bağları birbirini terk etmeye engeldir. Bu, “evlenelim ama savaşmayalım” demektir. Ya da “sen beni terk etmedikçe ben seni terk etmem” mesajını vermektedir.

Ya sev ya terk et

“Ya sev ya terk et” herkes tarafından dillendirilmese de isimlerinin bir sonucu olarak her Türkün zihninde var olan bir duygu ve düşüncenin dışa vurulmasıdır. Yani birbirimizi sevmiyorsak, aramızda evlilik bağı olmayacaksa, ortak tereke anlayışı da yoksa geriye terk kalıyor. Bu, hadisin Türkler tarafından ama kendi açılarından ifade edilmesi biçimidir. Terk kelimesi ve ondan türeyen her mana ve mesaj Türk zihin ve duygu haritasını ortaya koyuyor. “Ya sev ya terk et” demek “ya arada duygusal bağlar olsun ya da terk refleksi devreye girer” demektir. Örneğin Pkk ile yürütülen sürecin temel argümanı da terktir. “Silahlı unsurlar yurdu terk etsin” cümlesi bu süreçte en çok duyulan cümlelerden biri olmuştur ve dikkat edilirse bu da Türk kelimesinde saklı olan terk refleksinin ortaya çıkmasının bir sonucudur.

Türk ve oval yapı

Yumurta biçiminde oval yapıya da “terk” denilmiştir. Bu demektir ki Türklerle ilişki süreç içinde oval yapının hareket ettirilmesi şeklinde olmalıdır. Çünkü oval yapının hareket ettirilmesi kolaydır. Yeter ki arada inatlaşma ve zıtlaşma olmasın. Bunun sertlikle olmaması gerekir. Çünkü yumurta hemen kırılır o zaman da tereke heba olur. Ortak anlayış ve ikna ile onlarla birlikte bir şeyi yuvarlayarak hareket ettirmek yerine oturtmak mümkündür.

Türk ve mütareke

Mütareke terk lafzından türemedir. Buna göre gerginlik durumunda Türklerle geçinmenin en iyi yolu onlarla mütareke halinde olmaktır. Ondan sonra arada başka duygu ve düşünceler devreye girerek işler hal yoluna girer. Hadisi şerif, Türk zihin ve duygusunun zor şartlarda mütarekeyi esas aldığını buyuruyor.

Şuradan veya buradan değil, bir halkın zihin kodlarını en iyi âlemlere rahmet Peygamber (sav) den öğrenmek gerekir. Bunun sonucunda muhakkak rahmet, hayır ve bereket ortaya çıkar. Gerisi terekenin heba olması, yumurtanın kırılmasıdır.