Şimdi önde(r) olma sırası kimde?
Bir ümmetin, bir milletin söz ve güç sahibi olması güçlü ve iradeli önderler yetiştirmesine bağlıdır. Önder, önde olmaktan türediği için “imam” lafzına yakın bir anlam ifade ediyor.
İmam; önder ve lider demektir. Geniş manada ümmetin genel önderine “imam” denildiği gibi bir ülkenin, bir cemaatin, bir toplumun liderine de “imam” denilir. Yani bunun geniş ve dar boyutları vardır. Hak veya batıl her kavmin bir imamı vardır. Bu nedenle “Her kavmi imamıyla çağırırız”(İsra:71) buyrulur.
İslam âleminde imamların fazla olması sorun değildir. Bunların tamamen olmaması sorundur. Bu nedenle İslam âleminde hamd olsun artık imamlar yetişiyor. Bunların birden çok olması belki bazı sorunlara yol açıyor ama Kur`an-ı Kerim bunların hepsinin aynı anda hidayet rehberleri olabileceklerini(Enbiya: 73) buyuruyor.
İmam hem şahıs anlamındaki rehber hem de düstur anlamındaki kitaptır. Yani lidere “imam” denildiği gibi düstur olan kitaba da “imam” (Ahkaf:12) adı verilmiştir.
İmam, “emam`dan” gelir. Emam, ön demektir. Buna göre imam önde(r) olan kimsedir. Demek ki arkalarındakine göre önde olmayan, önünü görmeyen, öngörüsü olmayan kimse önde(r) olamaz. İmam mutlaka herkesten daha öndedir. Herkesin önündedir.
İmam arkadakilerin önündedir ama onların zıddı değildir. İmam arkadakileri çeker ama onları çekiştirmez. Arkadakiler de bazen imamı tutar ama onu tutuk hale getirmez.
Dikkat edilirse İmam kelimesinde, tekrarlanan iki elif ve iki mim olmak üzere toplam dört harf vardır. Bu harflerin manası şudur, Elif; ülfeti, sevgiyi, telif etmeyi, toplamayı ifade eder. Rasulullahın Ahmed ismindeki elifin sırrıdır bu. Bu nedenle “dünyadaki her şeyi infak etseydin yine de onların kalplerini telif edemezdin” (Enfal:63)buyrulur. Bu, Rasulullahın (sav) imamet gücüne işaret eder.
“İmam” kelimesinde iki mim vardır. Bunlardan birincisi, imamın “melik” boyutunu; ikincisi ise “melek” boyutunu ifade eder. Yani imam da hem meliklik(maddi otorite-mülk) hem de meleklik(ruhani ve manevi) yön olmalıdır. Bu da Rasullahın Muhammed ismindeki mimlerin sırrıdır.
İmamda iki mim vardır. Yani imam hem mülk hem de meleke sahibidir. Hem kudreti ve mülkü hem de melekeyi yani yeteneği vardır. Hem somut bir kişilik hem de ruhani bir zattır. İmam, hem kitap hem de sultandır.
İmam lafzındaki iki mim de beraber olmalıdır. Yoksa imam topal ördek olur. Ya yeteneksiz bir güç ya da güçsüz bir yetenek haline gelir. Ya mülkü olmayan bir melek timsali bir zat ya da melekeleri olmayan beceriksiz bir melik olur. Melik ile melek aynı kökten ve aynı kaynaktandır. Bu nedenle birbirine bitişik ve yapışık olmaları gerekir.
Adil ve kudretli imamlar ancak Kur`an ehlinin, ancak Müslümanların içinden çıkar. Çünkü mülk boyutundan melekût boyutuna, madde boyutundan mana boyutuna ulaşmak ancak onlara hastır.
Bugün dünyada lider sıkıntısı yaşanıyor. Artık Batılıların lider çıkarma sıkıntısı açık bir şekilde kendisini belli ettiriyor. Onların bu sıkıntısı yavaş yavaş güç kaybetmelerine yol açıyor. Çünkü sadece mülke yani güç ve iktidara dayanarak hareket ediyorlar. Melek vasıfları dolayısıyla telif etme vasıfları yoktur. Onların medeniyetinde imametin melek boyutu tamamen çökmüş durumdadır. Ahlak ve adalet duyguları kaybolmuştur.
Bugün Avrupa da yönetimlerin önder yetiştirme kabiliyeti kalmamıştır. Avrupalılar hala önde görünüyor olabilirler. Fakat önde görünüyor olmaları onların hala önde(r) oldukları anlamına gelmez. Çünkü aynı anda imametteki iki mime sahip değiller.
Meleklerin nurani yönü gitmiş bunun yerine şeytanın yakıcı ateşi gelmiştir. Onların işi “ateş üstüne ateş” stratejisidir. “Ne kadar ateş o kadar güç” anlayışıdır. Fakat bu stratejinin lider yetiştirmesi mümkün değildir. Olsa olsa ateş karakterli zorba ve geri zekâlı yöneticiler yetiştirir.
Hâsılı, imamet bize geçmiştir. Bu imamların devri başlamıştır. Sadece onların zuhur etmelerini beklemek gerekir. Bugün o imamlar öncüdür, inşallah önde(r) olmaları da uzak değildir.