Hak ile mutabakat bir üst tura çıkarır
Allah (cc), insanları turlar-devirler içinde yarattığını(Nuh:14) buyurur. Bu nedenle insan hayat içinde turunu tamamlamak zorundadır. İnsanın turu tamamlayıp tamamlamama gibi bir seçeneği yoktur.
Fakat her turun sonunda insan ya alt ya da bir üst tabakaya geçer. Turunu tamamlayan herkes o zaman ve mekân içinde devrini tamamlamış olur. Turun sonunda elenmek de bir üst tabakaya geçmek de muhtemeldir.
Turun sonunda bir üst tabakaya geçmek Hak ile mutabakat halinde olma şartına bağlıdır. İnancı ve ameli Hakka mutabık olmayan kimsenin turu geçerek hakiki manada bir üst tabakaya çıkması söz konusu değildir.
Tabaka; ne eksiği ne fazlası olan iki şeyin birbirine tam bir uyum içinde olmasıdır.
Allah (c.c), yedi tabaka gök yaratmıştır. Bu, insana turu geçerek tabakadan tabakaya geçmesi yönünde bir vizyondur. Bu nedenle Allah (c.c) “Siz elbette tabakadan tabakaya geçeceksiniz.”(İnşikak:19) buyurur.
Tabaka ile aynı kökten olan tatbikat; içinde bulunulan hale ve tabakaya uygun olan uygulamadır. Bu nedenle her uygulamaya tatbikat denmez. Bunun tatbikat olabilmesi için doğruyla ve şartlarla mutabakat halinde olması gerekir ki bundan netice çıksın, ürün hâsıl olsun.
Doğruyla mutabakat halinde olmayanların hiçbir uygulaması tatbikat vasfına ulaşmaz. Bu, ancak deneme yanılma yoluyla bir şeyler yapma girişimidir. Bu nedenle böyle bir uygulamada büyük açıkların ve boşlukların olması kaçınılmazdır.
Her toplumun tabakası vardır. Ama her topluma ortak olan her toplumun şartlarına uygun ve mutabık olan ancak Hak`tır. Ancak Hak bütün tabakalara ve bütün taleplere mutabık olur. Hakikate tabak olur. Tabakadan türeme olan tabağa, tabak denilmesi onun lazım olan yemeği ihtiva etmeye uygun olması sebebiyledir. Uygun olmayan yemek kabına “tabak” denilmez. Buna göre hakikat ile kabın bir birine uygun olması gerekir ki arada tam bir uyum tam bir mutabakat olsun.
Hakka ve hakikate uygun olarak şartlarla, insanlarla tam bir mutabakat içinde, uyum içinde olan kimse muhakkak turunu başarıyla tamamlayarak bir üst tabakaya çıkar. Çünkü onun açığa düşerek, açıkta kalarak elenmesi söz konusu değildir. Bu kimse, içinde bulunduğu şartlara göre ne az ne de fazladır. Fazlalıklarını yuvarlatan eksiklerini tamamlayan kimse yuvarlanarak dahi olsa mesafe kat eder.
Peygamber(s.a.v): “Allah(c.c) Tevfik vermedikçe, kul muvaffak olmaz.” buyurur. Muvaffakiyet yani başarı, muvafakatten gelir. Muvafakat ise uygunluk ve uyumluluk manasındadır. Buna göre bir işte, bir meselede muvaffak olmak isteyen kimse evvela tuttuğu işin, edindiği hedefin hakka-doğruya mutabık olmasına dikkat etmelidir.
Tevfik, Allah`tandır. Allah(c.c) muvaffak etmek istediği kimseye ilham vererek, uygun seçimler yapmasını, münasip hedefler edinmesini sağlar. Böylece muvaffakiyete aday kimse daha işin başında belli olur. Bu nedenle tevfik sonuçla değil, başlangıçla alakalıdır. Çünkü tercihini, amelini ve niyetini Hak`ka mutabık yapan kimse daha bu noktada muvaffaktır, başarıya ulaşmış demektir. Daha sonra iş, insanların beklemediği şekilde cereyan etse bile bu durumda başarısızlıktan söz edilemez.
Tercihleri, niyet ve amelleri Hak`ka mutabık(uygun) olmayan kimsenin, insanların nazarında başarıya ulaşmış görünmesi bir şey değildir. Çünkü sanılanın aksine tevfik açısından her şey, işin sonunda değil, başında belli olur. Hak`kı tercih edenler, Hak`ka uygun iş yapanlar netice ne olursa olsun muvaffaktırlar, başarılıdırlar.
Müslüman; kendisinin, diğer insanların hatta dünyanın içinde bulunduğu turu gözlemleyerek Allah`ın izniyle vaziyeti çok net bir şekilde okuyabilir. Mutabakat ilkesiyle durumu değerlendirerek pozisyonunu belirleyebilir.
İlke gayet net ve kesindir; kim Hak`ka ve hakikate mutabakat içinde olmazsa ister küresel bir güç, ister yerel bir güç olsun, ister birey ister toplum olsun muhakkak turun sonunda tasfiye olur, elenir. Bu nedenle tur vaziyetine ve mutabakat ilkesine bakarak kimin eleneceğini kimin bir üst tabakaya geçeceğini kestirmek kolaydır. Bizim için asıl olan tatbikatımızın tam, uyumlu ve başarılı olmasıdır. Gerisi doğal bir şekilde kendiliğinden gelecektir. Hak ile mutabakat içinde olan kimsenin bir üst tabakaya çıkmasını engellemek mümkün değildir. Hak ile mutabakat bir üst tura çıkarır
Hak ile mutabakat içinde olanlara selam olsun!