TİTREME NÖBETLERİ-TİTREŞİM HALLERİ
Kur’an’da üç tür titreme ve de titreşim vardır
-RECFE (Naziat:6)-Hafifçe titretir, insanı düşündürür.
-REDFE (Naziat:7)-Titreme, titreşime dönüşür. İnsana redifli, kafiyeli dualar ettirir.
-ZELZELE (Zilzal:1)-titreşimler sarsıntıya dönüşür, bu titreşimler insanı kendine getirir.
RECFE
Titreme, vücudun bir bölümünün veya bir uzvun kasıtsız ve kontrol edilemez ritmik hareketidir. İnsan üşümekten, korkudan, stresten dolayı titrer.
Aşkın, imanın, sevginin bir harareti, sükûneti ve sıcaklığı vardır. Korkunun, stresin de bir soğukluğu, huzursuzluğu vardır. İnsan aşkın, imanın, sevginin sıcaklığını, hararetini muhafaza ederse titremez. Aksi takdirde farkında veya değil her an titremeye mahkûmdur.
“Sizleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için melekleri ile birlikte üzerinize salat eden O'dur.” (Ahzab:43) Allah bizi karanlıklardan nura çıkarmak için bize salat eder. Karanlıklar soğuktur, ürkütücüdür. Hakkın salatı burada sıcaklıktır, muhabbettir. Dolayısıyla sakinleştiricidir. Maddi manevi sarsıntıyı önler. Titremeyi mana, bilgi ve haber ulaştıran frekans ve titreşimlere dönüştürür.
Buna göre insan, dünya hayatında emin oldukça, iman ettikçe güven duyar. Bu güven de ona bir tatmin, bir huzur, bir sıcaklık verir. Titremeyi titreşime dönüştürür.
Kur’an’da “Mürcifun-titrekler” diye zikredilen bir sınıf vardır (Ahzab:60). Bunlar Medine’dedir, aşırı derecede stresli elit kimselerdir. Her şeyden nem kaparlar. Sürekli felaket tellallığı yaparlar.
Ve günümüz dünyasında insan titrektir, streslidir. Çünkü güven ve tatmin sorunu yaşıyor. Titremeyi titreşime dönüştürmüyor.
Almanya başbakanı Merkel titreme nöbetleri geçiriyor. Tabi bu sağlık sorunudur. Ancak Almanlar bunun görünmemesi, fark edilememesi için çaba sarf ediyorlar. Çünkü bunun bir titreşim değil bir titreme nöbeti olduğunu biliyorlar. İyi de Batı dünyası toplum olarak, birey olarak içine düştüğü hali ne yapacak? Bunun kesin çaresi iç sıcaklığıdır, rahmettir, adil bir dünyadır. Yoksa titremek kaçınılmazdır. Titreşim sanayi ve teknoloji için temel bir olaydır. Ama bu, insan-lık için kullanılmadı mı titremeye döner.
REDFE
“O gün recfe gelir sonra redif olur” (Naziat:7)
Redfe, titremenin belirli bir tempoda tekrar etmesidir. Redif de buradan gelir. Redif, şiirde kafiyeden sonra tekrarlanan, aynı harflerden oluşan kelime veya eklerdir. Buna göre eğer titreme bir tempoda tekrar ederse redif olur. Çünkü harf ve hece telaffuz edilirken dil titrer.
Gözün bir noktayı göremeyeceği kadar kımıldanışına titreşim denir. Titreşim bir dalga oluşturur. Demek ki insan eğer titremeden gerekli sonuçları çıkarırsa o titreme, ona bir titreşim olur. Bir haber frekansına döner. Bu frekansla kendini sakinleştirecek gerekli mesajı alır. Bu titreşim ona sinyal olur. Gözü güzel şeylere odaklanarak net görüntü alır.
ZELZELE
Zelzele, şiddetli sarsıntıdır. Bu, sarsıntı insanı sarsar. İnsanı sersemleştirir. Ama zelzele dişi bir lafızdır. Eğer insan zelzeleyle kendine gelirse o zelzele sonra güzel ve nazik bir ders olur, muhabbet olur.
Dünya maddi manevi sarsıntılarla haraketlidir. Streslidir. Ve insanın bunlardan kurtulması ancak kendine gelmesiyle mümkündür. Aksi takdirde bu sarsıntılar bireyi, aileyi, toplumu fena halde vurur.