Cinsiyetsizliğin cazibesi var mı?
Batının maddi teşvikleriyle harekete geçen bazı çevreler, kadın-erkek eşitliğinin cinsiyetsizlikte olduğunu iddia ederek bu yönde bir takım ahlaksız girişimlerde bulunuyorlar. Lakin bu, çok anlamsız, gereksiz ve imkânsız bir girişimdir.
Cinsiyetsizlik iticidir. Bunu salt bir düşünce olarak değil kâinattaki düzene ve yasalara dayanarak söylüyoruz.
Cazibe ile nefret birbirinin zıddıdır. Cazibe çeker; nefret ise iter, kaçırır.
Bu bağlamda mıknatısın çekme özelliğine cazibe, itme özelliğine nefret denir. Nefret, bir şeyde kendini çeken cezbeden bir vasfın olmamasıdır.
Mıknatısın aynı kutupları birbirlerini iter, buna “nefret” denir. Farklı kutupları ise birbirilerini çeker. Buna da “cazibe” denir.
İnsanlar arasında mıknatısa benzer bir durum vardır. Farklılıkları birbirlerine cazip gelir. Aynı olan, tekrar eden durumlar da itici gelir.
Kadın ile erkek arasında farklılık ve hayâ bir cazibe kaynağıdır. İkisini birbirlerine cezbeder. Cinsiyet duygusu ortadan kalktığında, arada hayâ olmadığında cazibe ortadan kalkar. Böyleyken ne diye cazibe unsuru olan farklılık bir sorun olarak görülüyor? Batı toplumunda aşk ve cazibe kalmamış, onlar cinsiyetlerini kaybetmiştir. Onlarınki cinsiyet eşitliği falan değil bildiğimiz cinsiyet kaybıdır. Nötr hale gelmektir. Ama bunu “cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele” adı altında bize pazarlıyorlar.
Askere, savaşa “nefer” denilmiştir. “Müminlerin hepsinin birden nefer olmaları uygun değildir” (Tevbe:122). Neden askere, savaşa “nefer” denilmiştir? Çünkü bunlar defetmek, itmek amacıyla hareket ederler. İşte böyle, cinsler arasında cazibe kalktığında birbirlerine yaklaşmaz bilakis birbirlerine karşı adeta nefer-asker olurlar. Belki nefret ederler, düşman kesilirler.
Mıknatısın cazibesi ve itme vasfı varlıktaki yasadır. Hem cazibe hem nefret olacak. Aksi, ters, uzlaşmaz kimseler itilir. Farklılıkları takdir eden, bundan haz alan kutuplar cazip olur. Ve böylece hem aşk hem arınma aynı anda vücut bulur.
Batı’dan dünyaya ama bilhassa İslam âlemine pazarlanan “cinsiyetsizlik akımı” gerçekte hiçbir cazibesi olmayan bir akımdır. Bunu çok ciddiye almamak gerekir. Orada aşk ve muhabbet bittiği, cazibe-çekicilik kalmadığı için bu tür girişimlerle İslam âleminin cazibesini yok etmeye çalışıyorlar.