BDS tarafından yapılan açıklamada, “Bu karar, BDS Türkiye ve Filistin’le dayanışma hareketi açısından teşhir ve boykot çalışmalarının sonuç verdiğini gösteren bir kazanımdır” denildi.
Yıllardır işgal devletine enerji sağlayan ve Gazze soykırımı başladıktan sonra da üretimi sürdürmeye devam eden Zorlu Enerji, uzun süredir Filistin dayanışma gruplarının hedefindeydi. Zorlu grubunun İstanbul ve Ankara’daki merkezleri ile Zorlu Performans Sanatları Merkezi (PSM) önünde birçok protesto eylemi düzenlenmiş, Vestel markasına yönelik tüketim boykotları gündeme gelmişti. BDS’nin ısrarlı çağrıları ve uluslararası sanatçıların Zorlu PSM’deki programlarını iptal etmesiyle artan toplumsal baskının ardından Zorlu Enerji, Dorad’daki %25 azınlık hisselerini de elden çıkaracağını açıklamıştı. Şirket, Mart 2025’te %10, Temmuz’da ise kalan %15 hisseyi satarak İsrail’deki elektrik üretim faaliyetlerinden tamamen çekildiğini duyurdu.
Ancak BDS Türkiye, bu gelişmenin Zorlu’nun israil ile tüm bağlarını sonlandırdığı anlamına gelmediğini vurguladı. Zorlu’nun, israil merkezli ZES Israel Ltd. gibi iştirakleri ve savunma teknolojileri alanındaki ortaklıkları halen sürüyor. Özellikle AYESAŞ üzerinden israile yönelik askerî tedarik zincirinin parçası olunduğu hatırlatıldı. Ayrıca Zorlu Enerji, Türkiye–israil İş Konseyi’nde sponsor olarak yer almayı sürdürüyor.
Dolayısıyla Zorlu Enerji’nin Dorad’dan çekilmesi önemli bir BDS kazanımı olsa da, Zorlu Holding’in “yenilenebilir enerji, savunma ve askerî amaçlı bilişim teknolojileri” alanlarında israille kurduğu stratejik ortaklıklar devam ediyor. BDS Türkiye, bu suç ortaklığı sürdüğü müddetçe Zorlu Holding’in boykot hedefi olmaya devam edeceğini vurguladı.



