İtalya’daki önde gelen kurumların ortaklığıyla yürütülen Ay-Pirinci projesi, mikro yerçekiminde yetişebilen, temel besinleri sağlayabilen ve uzun görevlerde morali yükseltebilecek şekilde genetik olarak tasarlanmış uzay bitkileri üretmeyi hedefliyor. Gelecekteki Ay veya Mars kolonilerini desteklemenin ötesinde, bu araştırma aynı zamanda Dünya’daki çöl ve kutup istasyonları gibi zorlu koşullar için dayanıklı bitkiler üretilmesine de katkı sağlayabilir.
Uzaydaki Gıdanın Geleceği
Uzayda uzun süreli yaşam yalnızca ileri teknolojiyle değil, taze gıdaları Dünya’dan uzakta yetiştirme becerimizle de mümkün olacak. Ay-Pirinci projesi olarak bilinen çığır açıcı bir girişim, deneysel bitki bilimiyle diğer gezegenlerde yaşamaya uygun, son derece uyumlu bir pirinç türü geliştirmeyi araştırıyor. Bu çalışma, yalnızca uzay görevlerini değil, aynı zamanda Dünya’nın en sert koşullarında yapılacak tarımı da destekleyebilir.
Günümüzde astronotlar, çoğunlukla işlenmiş ve uzun ömürlü gıdalardan oluşan Dünya’dan gönderilen yiyeceklere bağımlı. Ancak bu seçenekler, uzun süreli uzay yolculuklarında sağlığı korumak için gerekli olan taze içeriklerden yoksun. Vitamin, antioksidan ve lif açısından zengin gıdalar içeren bir beslenme şekli, uzay yolculuğunun fiziksel etkilerini azaltmada kritik rol oynayabilir.
Mükemmel Uzay Bitkisi Tasarlamak
Ay-Pirinci projesinin amacı, uzun süreli uzay görevlerinde — kalıcı Ay veya Mars üslerinde yaşam dahil — yetiştirilebilecek bir pirinç bitkisi üretmek. İtalyan Uzay Ajansı’ndan bitki biyoloğu Marta Del Bianco şöyle diyor: “Uzayda yaşamak, kaynakları geri dönüştürmek ve sürdürülebilir yaşamakla ilgilidir. Aslında burada, Dünya’da da karşılaştığımız sorunlara çözüm arıyoruz.”
Dr. Del Bianco’ya göre en büyük zorluklardan biri, şu anda Dünya’da yetiştirilen bitkilerin boyutu. Cüce pirinç çeşitlerinin bile uzayda güvenilir şekilde yetişmesi için hâlâ fazla büyük olduğunu belirtiyor. “İhtiyacımız olan şey bir süper-cüce, ancak bu da kendi zorluklarını beraberinde getiriyor,” diyor. “Cüce çeşitler genellikle bitki boyunu azaltan gibberellin adlı bir bitki hormonunun manipülasyonu yoluyla elde ediliyor, ancak bu aynı zamanda tohum çimlenmesi için sorun yaratıyor. Uzayda sadece küçük olmak yetmez, aynı zamanda verimli de olmanız gerekir.” Proje yalnızca İtalyan Uzay Ajansı’nın değil, aynı zamanda üç İtalyan üniversitesinin ortak çalışmasıyla yürütülüyor. “Milano Üniversitesi pirinç genetiği alanında çok güçlüdür, Roma’daki ‘Sapienza’ Üniversitesi bitki fizyolojisinin manipülasyonunda uzmanlaşmıştır ve Napoli ‘Federico II’ Üniversitesi uzay bitkileri üretiminde önemli bir mirasa sahiptir,” diyor Dr. Del Bianco. “Dört yıllık projeye dokuz ay önce başladık ve henüz erken aşamalardayız, ancak şu ana kadarki ilk sonuçlar oldukça umut verici.”
İlk Atılımlar ve Genetik Ayarlamalar
“Milano Üniversitesi’ndeki araştırmacılar yalnızca 10 cm boyuna kadar büyüyebilen mutant pirinç çeşitlerini izole ediyor — bu gerçekten harika bir başlangıç noktası,” diyor Dr. Del Bianco. “Aynı zamanda, Roma ekibi bitki mimarisini üretimi ve büyüme verimliliğini en üst düzeye çıkaracak şekilde değiştirebilen genleri belirledi.” Ayrıca, et üretiminin kaynak ve alan sınırlamaları olan uzay yerleşimlerinde verimsiz olacağı göz önünde bulundurularak, ekip pirincin protein içeriğini arttırmayı da hedefliyor — bu, nişastaya oranla daha fazla protein açısından zengin embriyo geliştirilerek sağlanıyor. Dr. Del Bianco’nun kişisel odak noktası ise pirinç bitkilerinin mikro yerçekimiyle nasıl başa çıkacağı. “Dünya’da mikro yerçekimini simüle etmek için bitkiyi sürekli döndürüyoruz, böylece yerçekimi her yönden eşit çekim uygular. Bitkinin her tarafı sürekli aktive olur ve hangi yönün yukarı ya da aşağı olduğunu bilemez,” diyor. “Bu, Dünya’da yapabileceğimizin en iyisi, çünkü gerçek mikro yerçekiminde yani uzayda deney yapmak oldukça karmaşık ve pahalı.”
Bitkilerin Psikolojik Gücü
Taze gıdalar sadece besleyici olmakla kalmaz, aynı zamanda psikolojik faydaları da büyüktür. “Bitkilerin büyümesini izlemek ve yönlendirmek insanlara iyi gelir; önceden pişirilmiş ya da lapa gibi yiyecekler kısa süreli kullanımda yeterli olabilir ama uzun süreli görevlerde sorun haline gelebilir,” diyor Dr. Del Bianco.
Uzay keşfi çok yüksek fiziksel ve zihinsel dayanıklılık gerektirir. “Eğer astronotları hem fiziksel hem de psikolojik olarak besleyecek bir ortam yaratabilirsek, bu stres düzeylerini azaltır ve hata yapma riskini düşürür. Uzayda yapılan bir hatanın en iyi sonucu para kaybıdır, en kötü sonucu ise insan hayatıdır,” diyor.
Uzay Tarımının Dünyaya Katkısı
Ay-Pirinci projesi yalnızca uzay yolcuları için değil, aynı zamanda Dünya’daki kontrollü ortamlarda bitki yetiştirme çalışmalarında da kullanılabilir. “Eğer uzay için dayanıklı bir bitki geliştirebilirseniz, bu Kuzey ve Güney Kutup bölgelerinde, çöllerde ya da sınırlı iç mekân alanı olan yerlerde de kullanılabilir,” diyor Dr. Del Bianco.
Bu araştırma, Belçika’nın Anvers kentinde düzenlenen Deneysel Biyoloji Derneği Yıllık Konferansı’nda sunuldu.





