Nevşin Mengü’nün iki yüzlü tutumu ortada Hamas’a kriter, israile kayıtsızlık
Nevşin Mengü, israilin Gazze’deki Şifa Hastanesi’ne yönelik saldırılarını "Hamas’ın askeri komuta merkezi" iddiasıyla servis ederken, İran’ın siyonist israilin hastanelerin altında askeri üsler olduğuna dair stratejik belgeler yayınlamasına rağmen, aynı titizliği kasıtlı göstermiyor. İşgalci israilin Soroka Hastanesi’ne yönelik saldırısını ise görmezden geliyor. Bu, objektif gazetecilik değil, açık bir taraflılık ve israilin savaş suçlarını örtme çabasıdır.

Mengü’nün bu tutumu, Batı medyasının çifte standardını yansıtıyor: Müslümanların yaşadığı coğrafyada her saldırı "askeri hedef" diye pazarlanırken, Siyonist israilin işlediği suçlar ya görmezden geliniyor ya da mazur gösteriliyor.

Özlem Gürses’in islam düşmalığıyla Radikalizm yaftası ve insanlık ikilemi
Özlem Gürses’in "Radikal İslamist saldırılardan acayip korkuyor", "İran’ın düzenli ordusu yok ama teröristleri var" gibi ifadeleri, İslamofobik önyargılarını açıkça ortaya koyuyor. Aynı Gürses, "israil İran’ı bir günde telef etti" diyerek, bir ülkenin yok edilmesini adeta övüyor. Hepimizin bildiği gibi telef ifadesi hayvanlar için kullanılıyor ve hayvanların telef edilmesine isyan eden bu kesim, Müslümanların katledilmesini neden normalleştiriyor?

Gürses’in söylemleri, İslam’ı ve Müslümanları "şiddetle" özdeşleştiren Batılı naratiflerin bir yansıması. Oysa siyonist israilin Filistin’de işlediği katliamlar, dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. Bu çifte standart, insan hakları savunuculuğu değil, ideolojik bir kinin ürünüdür.

Gazetecilik değil, Kalemşörlük
Nevşin Mengü ve Özlem Gürses gibi isimler, tarafsızlık iddialarını sık sık dile getirseler de, pratikte israilin sözcülüğünü yapmaktan geri durmuyorlar. İslam dünyasına yönelik önyargıları, onları gerçek gazetecilikten uzaklaştırıyor.

Bu isimler, bir gün tarih tarafından şöyle sorgulanacak:

Hamas’ın tünelleri mi daha önemliydi, yoksa israilin hastanelere attığı bombalar mı?

Radikal İslamist diye yaftaladıkları direniş mi tehlikeliydi, yoksa Filistinli çocukları katleden israil ordusu mu?

Gerçek gazetecilik, bu değil, mazlumların yanında durmaktır. Maalesef bu isimler, bu erdemden çok uzaklar.

Kaynak: Haber Merkezi