Teksas'taki iki kilise ve Ulusal Dini Yayıncılar Derneği (NRB) tarafından açılan bir davayı çözmek amacıyla yapılan bir mahkeme başvurusunda, IRS, geleneksel dini iletişimlerin, ABD vergi yasasında onlarca yıl önce yürürlüğe giren ve dini veya seküler tüm kar amacı gütmeyen kuruluşların siyasi adayları desteklemesini yasaklayan hükümden muaf olduğunu belirtti. 2024 başkanlık seçimleri öncesinde Ağustos ayında açılan bu dava, daha sonra başkan olan dönemin senatörü Lyndon Johnson’un adını taşıyan 1954 tarihli vergi yasası hükmü olan "Johnson Değişikliği"ne meydan okudu.
Dava, bu yasanın ABD Anayasası'nın Birinci Maddesi kapsamında kiliselerin ifade özgürlüğü ve dini inançlarını özgürce yaşama haklarını ihlal ettiğini ve Beşinci Madde kapsamında diğer kuruluşlara göre eşit koruma ve usule uygunluk haklarını ihlal ettiğini savundu.
Demokrat Başkan Joe Biden liderliğindeki ABD Adalet Bakanlığı, davada yasanın anayasaya uygunluğunu savundu ve Kongre’nin vergi avantajları yoluyla siyasi faaliyetleri sübvanse etmeyi reddetme hakkına sahip olduğunu belirtti. Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump ise yasayı eleştirmiş ve Johnson Değişikliği’nin yürürlükten kaldırılması çağrısında bulunmuştu. Trump, 2017’de başkanlığının ilk döneminde, kiliselerin siyasi faaliyetlerine getirilen yasağı hafifletmeyi amaçlayan bir başkanlık kararnamesi imzalamıştı.
IRS, mahkeme başvurusunda Johnson Değişikliği’nin bir ibadethane ile cemaati arasındaki iç iletişimleri kapsayacak şekilde yorumlanmasının Birinci Madde ile “ciddi bir gerilim” oluşturacağını belirtti.
IRS, “Bu nedenlerle Johnson Değişikliği, bir ibadethanenin dini hizmetler sırasında geleneksel iletişim kanalları aracılığıyla, dini inanç çerçevesinden değerlendirilen seçim siyaseti konularında cemaatine yaptığı konuşmaları kapsamaz,” dedi.
Ajans, bir kilisenin cemaatine bir adayı desteklemesini “adaylar hakkında yapılan bir aile içi tartışma”ya benzeterek bunun seçim kampanyası olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti.



