Tunus'ta muhalif Ulusal Kurtuluş Cephesi, siyasi tutuklular ve düşünce mahkumlarıyla dayanışma amacıyla pazartesi günü toplu açlık grevi başlatıldığını duyurdu. Cephe, yürütme kurulu üyeleri ile destekçilerinden bir bölümünün grevde yer alacağını açıkladı.
Yapılan açıklamada, "zindanlarını istibdada karşı mücadele alanına çeviren tüm tutuklularla dayanışma" vurgusu yapılırken, siyasi ve sivil faaliyetlerin kriminalize edilmesine ve ifade özgürlüğünün baskı altına alınmasına tepki gösterildi. Açlık grevinin, Avukat Ayyaşi Hemami'nin başlattığı eylemle eş zamanlı ve sembolik nitelikte olduğu belirtildi.
Kararın, Hemami'nin çağrısına uyan siyasi tutukluların 22 Aralık'tan itibaren üç gün sürecek ortak açlık grevine başlamasıyla bağlantılı olduğu ifade edildi. Muhalefet, söz konusu tutuklamaların "bağımsızlığını yitirdiği" belirtilen bir yargı eliyle gerçekleştirildiğini savunuyor.
Cumartesi günü 32 Tunuslu avukat da benzer bir açıklama yaparak, pazartesi günü toplu açlık grevine katılacaklarını duyurdu. Bildiride, "adil olmayan yargılamalara" ve düşünce mahkumlarına yönelik uygulamalara itiraz edildi. İmzacılar arasında eski baro başkanları Abdürrezzak el-Kilani ve Şevki Tabib de yer aldı.
Ayyaşi Hemami, 2 Aralık'ta "devlet güvenliğine komplo" suçlaması dahil çeşitli iddialarla 5 yıl hapis cezasına çarptırılarak tutuklanmıştı. Hemami daha önce İnsan Hakları Bakanlığı ve Ulusal Özgürlükler ve Demokrasi Savunma Kurulu başkanlığı görevlerinde bulunmuştu.
Dosyanın geçmişi Şubat 2023'e uzanıyor. O dönemde aralarında siyasetçiler, avukatlar ve sivil toplum temsilcilerinin bulunduğu çok sayıda isim gözaltına alınmış; "kamu düzenini bozma", "devlet güvenliğini zayıflatma", "yabancı taraflarla temas" ve "kaos çağrısı" gibi suçlamalar yöneltilmişti. 28 Kasım'da istinaf mahkemesi, sanıklara 5 yıldan 45 yıla kadar değişen hapis cezaları verdi.
Mahkûm edilenler arasında Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Ahmed Necib Şabbi, Nahda Hareketi yöneticilerinden Nureddin el-Buhari, eski Cumhurbaşkanlığı Divanı Başkanı Rıza Belhac ve eski bakan Gazi eş-Şevaşi gibi isimler bulunuyor.
Tunus makamları, davaların adli nitelik taşıdığını ve yargının bağımsız olduğunu savunurken, muhalefet ve hak örgütleri sürecin siyasi hesaplaşmaya dönüştüğü görüşünde. Toplu açlık grevi ise bu tartışmayı ülke gündeminin merkezine yeniden taşıdı.
