Bilim insanları, sıvı bir ortamda çalışabilen, tatları algılayıp onlardan öğrenebilen ilk “yapay dili” geliştirdi.

Artık tat alma yalnızca insanlara özgü değil. Bilim insanları, tatları tanıyıp işleyebilen, doğal tat tomurcuklarının işlevini hassasiyetle taklit eden bir "yapay dil" tasarladı.

Buna dair detaylar, 15 Temmuz’da PNAS (Proceedings of the National Academy of Sciences) dergisinde yayımlandı ve buluşun tıp, gıda güvenliği ve akıllı robotlar gibi alanlarda çığır açabileceği belirtiliyor.

Bu yenilik, grafen oksit zarlarına dayanıyor. Bu son derece ince karbon tabakaları, tatla ilgili iyonları moleküler filtreleme yoluyla algılıyor. Büyük molekülleri ayırmak yerine, bu zarlar iyonların hareketini yavaşlatıyor ve böylece cihaz, tatları tanıyabiliyor ve yaklaşık 140 saniye süren kısa süreli belleğinde saklayabiliyor.

Çalışmaya göre, yapay dil; tatlı, ekşi, tuzlu ve acı olmak üzere dört temel tadı %72.5 ile %87.5 arasında bir doğrulukla ayırt etmeyi başardı. Karmaşık içeriğe sahip içeceklerde (örneğin kahve ve gazlı içecekler) ise doğruluk oranı %96’ya ulaştı.

Bu cihazın en dikkat çekici özelliği, önceki sistemlerin aksine, hem algılama hem de bilgi işleme işlevlerini aynı sıvı ortam içinde gerçekleştirebilmesi. Bu, insan sinir sistemi gibi duyusal uyarıcılara anında tepki verebilen bir mekanizmayı andırıyor.

Çin Ulusal Nano Bilimi Merkezi’nde kimya profesörü ve çalışmanın katılımcısı olan Yong Yan, “Yapay dil yalnızca tatları algılamıyor; zamanla karmaşık tatlar arasında ayrım yapmayı da öğreniyor – tıpkı insan beyni gibi,” dedi.

Bu teknolojinin potansiyel kullanım alanları oldukça geniş. Vücut sıvılarındaki tat profillerini analiz ederek hastalıkların erken teşhisinde, ilaçların etkisini değerlendirmede, tat alma duyusunu kaybeden hastalara yardımcı olmada kullanılabilir.

Muhabir: Hamza Durmaz