Azerbaycan Cumhurbaşkanı Dış Politika Danışmanı Hikmet Hacıyev'in son açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Hacıyev, israilin Gazze’de yürüttüğü saldırılar bağlamında Azerbaycan’a yöneltilen eleştirilere ilişkin, “Sanki Filistin sorununun sebebi Azerbaycan’mış gibi davranılıyor. Bu, bizim çok kalbimizi kırıyor,” ifadelerini kullandı.
Ancak Bakü yönetimi yıllardır israille enerji ortaklığı kuruyor; savunma sanayii iş birlikleri, yüksek teknolojili silah transferleri ve istihbarat koordinasyonuyla jeopolitik düzlemde Tel Aviv’le aynı eksende hareket ediyor. Bu da, Azerbaycan’ı askeri-politik olarak da israilin bölgesel manevralarının dolaylı bir destekçisi hâline getiriyor. Geçtiğmiz günlerde Azerbaycan lideri Aliyev israili ''dost devlet'' olarak nitelendirdi, Türkiye ile israil arasında da arabuluculuk yapıyor.
Netanyahu’nun planlanan, ancak iptal edilen Bakü ziyareti bu iş birliğinin yalnızca bir yüzü. Batı bile birer birer sırtını dönerken Netanyahu’ya kırmızı halı sermeye hazırlanması, bu işbirliğinin sadece reel değil, ahlaki zeminde de sorgulanmasını mecbur kılıyor.
Gazze’de sivillerin toplu halde öldürüldüğü, altyapının yok edildiği ve çocukların açlıktan hayatını kaybettiği bir ortamda, israille enerji ve savunma ortaklığı sürdüren bir devletin, bu ortaklığın eleştirilmesini “duygusal bir saldırı” olarak yorumlaması büyük tepki çekti. Ayrıca Hacıyev’in "biz Filistin’e insani yardım gönderdik" söylemi, politik meşruiyet inşa etmek için insani yardım kartının nasıl kullanıldığını gösteren klasik bir örnek. Son açıklama Azerbaycan'ın, hem israile silah gönderip hem de Gazze'de sözde ''yardım'' noktası kurduğunu söyleyen büyük işgalci ABD'nin politik iki yüzlülüğünü kopyaladığını ortaya koydu.
