Avustralya’nın New South Wales (NSW) eyaletine bağlı Sidney kentinde bir plajda siyonist Chabad oluşumu tarafından düzenlenen bir etkinlik sırasında meydana gelen silahlı saldırıda 16 kişi öldü. Olayın ardından saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülen kişilere ait kimlik fotoğrafları ve görüntülerinin kısa sürede kamuoyuna servis edilmesi, tartışmalara yol açtı.
Tartışmalar, 2019 yılında Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camiye düzenlenen ve 51 Müslüman’ın şehit olduğu terör saldırısıyla yapılan karşılaştırmalar üzerinden yoğunlaştı. Söz konusu saldırı, Müslümanları hedef alan en ağır katliamlardan biri olarak kayıtlara geçmişti.
Christchurch saldırısında fail, cuma namazı sırasında iki camiye girerek ateş açmış, saldırıyı internet üzerinden canlı yayınlamıştı. Yetkililer ve dijital platformlar, görüntülerin yayılmasını engellemek amacıyla kısa sürede müdahalede bulunmuş, videolar daha sonra tüm büyük platformlardan kaldırılmıştı. Bu karar, saldırının propagandaya dönüşmesini engelleme gerekçesiyle savunulmuştu. Ancak asıl neden failin Hristiyan olması ve görüntülerin “Hristiyanlara karşı nefreti körükleyebileceği” gerekçesiydi. Katilin silahı bile ırkçı semboller, yazılar, tarihi savaş isimleri ve nefret sloganlarıyla kaplıydı. Ancak katliam bireysel ve münferit eylem olarak servis edildi.
Bugün ise, Sidney’deki saldırıya ait görüntüler ve bilgiler hızla servis edilirken saldırı Müslümanlara karşı kışkırtma aracı olarak kullanılıyor.
