Katar, ABD’nin bölgedeki en büyük üssüne ev sahipliği yapıyor ve yıllardır Washington’ın güvenlik ihtiyaçlarını karşılıyor. Ancak israilin Doha’ya yönelik hava saldırısı gerçekleştiğinde, ABD Katar’ı korumadı. Hatta saldırı öncesinde bilgilendirildiği halde Tel Aviv’in hamlesine onay verdi. Bu durum, Türkiye açısından çarpıcı bir soru işareti doğuruyor: Eğer sıradaki hedef Ankara olursa, NATO’nun tavrı farklı mı olacak?
NATO’nun 5. maddesi otomatik çalışmıyor
Kamuoyunda sıkça sanıldığı gibi, NATO Antlaşması’nın 5. Maddesi “otomatik” işlemiyor. Bir üye saldırıya uğradığında, diğer üyelerin ortak savunmaya katılmayı kabul etmesi gerekiyor. Yani tek bir ülke bile itiraz ederse 5. Madde devreye girmez. İttifak içinde Türkiye'ye karşı cepheleşme düşünüldüğünde, pek çok ülkenin askeri müdahaleye karşı çıkması kuvvetle muhtemel.
Türkiye’nin NATO’daki konumu
Türkiye’nin son yıllarda attığı adımlar (Rusya’dan S-400 alımı, Yunanistan’la gerilimler, Suriye, Libya ve Karabağ’daki bağımsız askeri hamleleri) NATO içindeki Türkiye karşıtlarını harekete geçirdi. Batılı başkentlerde Ankara, giderek “ittifaka aykırı” bir aktör olarak görülüyor. Dolayısıyla, Türkiye israilin saldırısına uğradığında NATO’nun otomatik olarak arkasında durması beklenmiyor.
israilin NATO’daki Konumu: Fiili ortak
Soykırımcı israil NATO üyesi değil; ancak ABD, İngiltere ve Avrupa’da “güvenilir ortak” konumunda. Batı başkentleri, israilin olası bir saldırısını kolayca “terörle mücadele” veya “meşru müdafaa” olarak çerçeveleyebilir. Bu durumda hiçbir NATO ülkesi, israille çatışma riskine girmez. Zaten NATO’nun asıl stratejik önceliği, Rusya’yı çevrelemek olarak sunuluyor, Ankara değil.
Eğer israil Türkiye’yi gerçekten hedef alırsa, NATO’nun vereceği yanıt muhtemelen şu sınırlar içinde kalır:
Brüksel’den açıklama,
Kınamalar, itidal çağrıları,
Belki sınırlı diplomatik girişimler.





