Belgelere göre işgalci siyonist rejim, bu kapsamda ABD merkezli ve muhafazakâr çevrelerle yakın ilişkileri bulunan Clock Tower X adlı şirketle 6 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. Anlaşma uyarınca üretilecek içeriklerin en az yüzde 80’inin Z kuşağını hedef alması planlanıyor. TikTok, Instagram, YouTube, podcast platformları ve dijital yayınlar üzerinden aylık en az 50 milyon gösterim hedeflenirken, işgalci siyonist rejimin Gazze’deki saldırı ve soykırımlarının kamuoyundaki etkisinin azaltılması amaçlanıyor.
Ancak söz konusu anlaşma yalnızca sosyal medya paylaşımlarıyla sınırlı değil. Clock Tower X’in sözleşme metninde yer alan ifadeler, yapay zeka sistemlerinin bilgi üretme biçimini etkilemeyi de hedeflediklerini ortaya koyuyor. Şirketin, GPT sohbetlerinde belirli çerçeveleme sonuçları üretmek amacıyla özel web siteleri ve içerik ağları kuracağı belirtiliyor. Bu yöntemle, ChatGPT gibi büyük dil modellerinin internetteki veri havuzlarından beslenme mantığı kullanılarak, işgalci siyonist rejim lehine bir anlatı inşa edilmesi amaçlanıyor.
Başka bir ifadeyle, kullanıcıların Gazze, israil ya da savaşla ilgili sorularına verilen yanıtların arka planının, dijital ortamda üretilen ve yönlendirilen içeriklerle şekillendirilmesi hedefleniyor.
Clock Tower X ayrıca, arama motoru algoritmalarını analiz edip öngörebilen MarketBrew AI adlı yazılımı da kullanacak. Bu sayede işgalci siyonist rejim yanlısı içeriklerin Google ve Bing gibi arama motorlarında üst sıralara taşınması, Gazze’deki insani kriz ve sivil katliamlarıyla ilgili bilgi arayan kullanıcıların ise devlet destekli dezenformasyonla karşılaşması amaçlanıyor.
işgalci siyonist rejim propagandasının yayılacağı bir diğer kanal ise ABD’de faaliyet gösteren muhafazakâr Hristiyan medya ağı Salem Media Network. Ağ bünyesinde Hugh Hewitt, Larry Elder ve Lara Trump gibi isimlerin programları yer alıyor. Salem Media’nın hissedarları arasında Donald Trump Jr. ve Lara Trump da bulunuyor. Clock Tower X tarafından üretilen içeriklerin bu ağda hangi kapsam ve koşullarda yayımlanacağına dair detaylar ise kamuoyuyla paylaşılmıyor.
Anlaşmanın merkezinde, Donald Trump’ın 2016 başkanlık seçimlerinde Cambridge Analytica adlı skandal mikro-hedefleme şirketini kampanyaya dahil eden isim olarak bilinen Brad Parscale yer alıyor. Clock Tower X’in başında bulunan Parscale, aynı zamanda Salem Media Group’un da strateji direktörü konumunda. Daha önce seçim manipülasyonlarıyla anılan bir ismin, bu kez işgalci siyonist rejim adına küresel bir algı operasyonu yürütmesi dikkat çekiyor.
“Antisemitizmle Mücadele” Kılıfı
Clock Tower X, ABD’deki Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası (FARA) kapsamında yaptığı bildirimde, işgalci siyonist rejim adına yürüttüğü bu faaliyetleri “ABD genelinde antisemitizmle mücadele kampanyası” olarak tanımlıyor. Ancak belgelerde, üretilecek içeriklerin büyük bölümünün Gazze’deki saldırı ve sivil katliamlarını meşrulaştırmaya ve işgalci siyonist rejimin sözde devlet politikalarını savunmaya odaklanacağı ifade ediliyor.
işgalci siyonist rejim tarafındaki resmi muhatap ise Dışişleri Bakanlığı’nda Genelkurmay Başkanı ve Özel Kalem Müdürü olarak görev yapan Eran Shayovich. Shayovich, yürüttüğü “Project 545” kapsamında işgalci siyonist rejimin stratejik iletişim ve kamu diplomasisi kapasitesini güçlendirmeyi ve küresel etki alanını genişletmeyi hedeflediklerini açıkça dile getiriyor.
Bu dijital operasyonun arka planında ise işgalci siyonist rejimin özellikle gençler nezdinde yaşadığı ciddi meşruiyet kaybı bulunuyor. Temmuz ayında yayımlanan Gallup anketine göre, ABD’de 18–34 yaş aralığındaki gençlerin yalnızca yüzde 9’u işgalci siyonist rejimin Gazze’ye yönelik askeri saldırılarını destekliyor. Diğer kamuoyu araştırmaları ise Amerikan toplumunun yaklaşık yarısının, işgalci siyonist rejimin Gazze’de soykırım işlediğini düşündüğünü ortaya koyuyor.
Bu tablo karşısında işgalci siyonist rejim yönetimi, algoritmalara, yapay zekaya ve dijital platformlara yönelmiş durumda. işgalci siyonist rejim sözde başbakanı binyamin netanyahunun, işgalci siyonist rejim yanlısı influencer’larla yaptığı toplantıda sarf ettiği sözler bu yaklaşımı özetliyor:
“Silahlar zamanla değişir. Bugün kılıçlarla savaşamazsınız. En önemli silahlar sosyal medyadadır.”
Siyonits Netanyahunun, TikTok’un satın alınmasına yönelik girişimleri olumlu karşıladığı ve işgalci siyonist rejimin sözde ordusunun büyük bağışçılarından biri olan Oracle’ın kurucusu Larry Ellison’ın bu süreçte kilit rol oynayabileceğini dile getirdiği de biliniyor.
Gazze’de çocuklar bombalar ve açlık nedeniyle katledilirken, işgalci siyonist rejimin milyonlarca doları, gerçeği çarpıtmak ve küresel algıyı yönlendirmek için harcadığı görülüyor. Bu kez hedefte yalnızca kamuoyu değil; algoritmalar, yapay zeka sistemleri ve dijital hafıza yer alıyor.





