İspanya’da Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan yeni Kraliyet Kararnamesi ile diktatör Francisco Franco dönemine ait yaklaşık dört bin sembolün kamu alanlarından kaldırılmasına karar verildi. Hükümet ayrıca, Franco’yu ve rejimini yücelten aşırı sağcı vakıfların kapatılması için yasal süreç başlattı.

Bu adım, yalnızca İspanya için değil, benzer geçmişe sahip ülkeler için de ibretlik nitelikte. Zira Avrupa’da artık diktatörleri anmak değil, yüzleşmek ve unutmak gündemde. Ancak bazı ülkelerde hâlâ tek adam kültüyle hesaplaşmak bir yana, eleştirmek bile suç sayılıyor.

İspanya Kültür Bakanı Ernest Urtasun mecliste yaptığı açıklamada, “Demokratik bir hükümet, nefretin toplumsal hafızaya sızmasına izin veremez. Franco döneminin mağdurlarına saygı göstermeliyiz” diyerek, tarihsel baskı dönemlerinin romantikleştirilmesine karşı net tavır aldı.

Franco rejimini simgeleyen vakıfların kapatılma süreci hızla işlerken, bazı ülkelerde hâlâ benzer geçmişin kurumsal izleri korunuyor. Dönemin baskılarını sorgulamak “ihanet” olarak yaftalanırken, eleştirel bakışa sahip tarihçiler susturuluyor.

Franco’ya ait semboller kamu hafızasından da siliniyor. Bu adımın heykellerin kutsandığı, isimler, törenler ve tek tip tarih anlatısıyla kurumsal bir “dokunulmazlık alanı” oluşturulduğu ülkelerde de atılması talep ediliyor..

İspanya’nın bu kararı, 21. yüzyılda tek adam rejimlerinin yalnızca tarih kitaplarında kalması gerektiğini bir kez daha gösterdi.

Muhabir: Mehmet Yaman