Kâinât'ın en korkak..

En ödlek..

En şeref yoksunu olan..

En ufak bir siren çalmayagörsün..

Hemencecik sığınaklara kaçışan..

Değil hatta siren..

Bozuk bir klakson dahi çalsa..

Tir tir titreyen..

Şu alçak siyonist sürüsünün..

Malum..

Yapabildiği tek şey..

Kendisi gibi zenim oğlu zenim olan coni monilerin..

Küfür ve münafıklığın en ileri gideni olan emmioğlu bedevilerden topladığı paralarla..

Yığınla gönderdiği savaş uçaklarını..

Annelere..

Bebelere..

Dedelere..

Nenelere..

Alçakça ölüm kusmaktır ya..

Karadan Gazze'ye girip de..

Yiğit Mücahidlerden..

Darbe üstüne darbeler yiyip..

Onbinlerce leş taşımaktan..

Anaları..

Babaları..

Dedeleri..

Neneleri..

Ve bilmem daha neleri neleri..

Ağlayıp zırlayınca..

Devreye cümle âlemi koyup..

Ateşkes de ateşkes diye..

Dilenmedik kapı bırakmayarak..

Gazze'den eşşek gibi kaçtıktan sonra..

Her zaman olduğu gibi..

O necis karakterleri gereği..

Anlaşmaları bozup..

Yine korkakça..

Savaş uçaklarından ölüm kusması üzerine..

Bu mevzuda kendilerinden zerre hayır gelmeyecek yöneticilerin zillet hâlinin..

İçirilmiş, kalıcı karaktere dönüştüğü hakikatine erince..

İçi yanan, dua ehli, ağlayıcı iman ehlinin gözü kulağı da..

Kahraman Mücahidlere dönüyor tabiatiyle..

Dönüyor dönmesine de..

Siyon köpeklerinin..

Bir bir yerlere serilmesini görmeye alışmış gözler..

Yılın 365 günü..

24 saat..

Onlarca hava aracıyla..

Saniye saniye takip edilen..

O Yaralı ve ama Yiğit Gazze'den..

Musa(as)'nın asâsı gibi bir mucizeyle..

Fırlatılan o mübarek füzelerin te'sirini sınırlı addedince..

Kassam'ı aramaya başlıyor..!

Be mübarek gözüm..

Hele bir tekrar gelsin de o çakkallar..

O da..

Sen de..

Ben de..

Görürüz dünyayı ona nasıl dar ettiğini!

Ha işte..

Al sana da gör..

Bugün..

Refah'ın doğusundan..

İçeriye sızan..

Domuz sürüsünün..

Kendilerince gizliden..

Bir binaya sızmış olduğunu tesbit eden..

Bizim Yiğitler..

O binayı..

İçindeki domuzlarla beraber havaya uçurmuş!

Allahu Ekber!