İtalya orta sınıfın üzerindeki vergi yükünü hafifletmeye hazırlanırken, OECD’nin son raporu Türkiye’de çalışanların sırtındaki yükün hızla arttığını ortaya koydu. İtalya, 2026 bütçesinde özellikle maaşlı orta sınıfa yönelik vergi indirimine giderken, Türkiye OECD ülkeleri arasında en yüksek vergi yükü sıralamasında ilk sıraya yerleşti.
İtalya: Orta sınıfa nefes aldıracak vergi reformu
İtalya Maliye Bakan Yardımcısı Maurizio Leo, Il Messaggero gazetesine verdiği röportajda, Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki hükümetin 2026 bütçesinde 28.000 – 60.000 euro arası gelir elde eden çalışanlar için vergi indirimini hayata geçirmeyi planladığını açıkladı.
Amaç, hem orta sınıfın satın alma gücünü artırmak hem de istihdamı canlandırmak. Hükümetin hesaplamalarına göre:
Vergi indirimi ile 60.000 yeni istihdam sağlanması,
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yaklaşık %1 oranında artması bekleniyor.
İtalya daha önce 2025 bütçesinde düşük ve orta gelirli gruplara geçici vergi indirimleri getirmişti. Ancak 2026 bütçesiyle bu düzenlemelerin kalıcı hale getirilmesi öngörülüyor. Leo, reformun AB’nin bütçe açığı kriterlerini ihlal etmeyecek şekilde, mali disiplin içinde uygulanacağını vurguladı.
İtalya’da son yıllarda artan yaşam maliyetleri, özellikle gençler ve maaşlı çalışanlar arasında vergi adaletine yönelik talepleri artırmış durumda. Bu nedenle Meloni hükümeti, hem iç siyasette hem de Avrupa finans çevrelerinde güven tazelemek için bu adımı kritik bir reform olarak görüyor.
Norveç'te vergi deneyi
Norveç hükümeti, 1990 ile 2005 yılları arasında doğmuş 100 bin vatandaşı rastgele seçerek bu kişilere birkaç yıl boyunca yıllık 2382 euroya (103 bin TL) varan vergi indirimi sağlamayı planladığını duyurmuştu. İşçi Partisi hükümeti, bu uygulamayla vergi indiriminin gelir ve istihdam üzerindeki etkisini ölçmeyi hedefliyor.
Plan, 20 ila 35 yaş arasındaki iş gücünün yaklaşık yüzde 8’ini kapsayacak şekilde uygulanacak, bu kişilere vergi indirimi sağlanırken, geri kalan nüfusta herhangi bir değişiklik olmayacak.
Seçilecek 100 bin kişi bir akademik çalışmanın parçası olacak ve önümüzdeki 3 ila 5 yıl boyunca yıllık vergi indirimi alacak.
İngiltere servet vergisini tartışıyor
İngiltere 10 milyon sterlin üzerindeki varlıklara yüzde 2 vergi uygulanmasını tartışıyor. İşçi Partisi hükümeti sonbahar bütçesinde bu vergiyi getirebilir.
İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves, bütçe açığını kapatmak ve gelir dağılımındaki adaletsizliği azaltmak amacıyla, "servet vergisi" veya kamuoyunda bilinen adıyla "mansion tax" uygulamasına yeşil ışık yaktı.
Planlanan vergi: Yıllık %1 ila %2 oranında
Kapsam: 2 milyon £ (yaklaşık 86 milyon TL) üzeri konutlar
Potansiyel gelir: 5 yılda 80 milyar sterlin (3,4 trilyon TL)
Türkiye: OECD’de en yüksek vergi yükü
OECD’nin 2024 raporuna göre Türkiye, çalışanların vergi yükü açısından en ağır tabloya sahip ülke oldu. Rapor, hem bekâr çalışanların hem de evli ve çocuklu ailelerin üzerindeki yükün OECD ortalamasının çok üzerinde olduğunu ortaya koyuyor.
Bekâr çalışanlar: Türkiye’de gelir vergisi yükü 2024’te yıllık bazda 0,9 puan artarak %39’a ulaştı. OECD ortalaması ise %34,9.
Evli ve iki çocuklu çalışanlar: OECD ortalamasında vergi yükü %25,7 iken, Türkiye’de bu oran %39. Böylece Türkiye, OECD’de en yüksek vergilere sahip ikinci ülke konumuna geldi.
Net gelir vergisi: Çocuk yardımları ve vergi indirimleri dahil edildiğinde OECD genelinde çalışanların ödediği net gelir vergisi oranı %14,2. Türkiye’de ise bu oran %28,4. Bu rakam Türkiye’yi OECD’nin zirvesine taşıyor.
Türkiye’de çalışanların sırtındaki ağır vergi yükü, hayat pahalılığı ve yükselen enflasyonla birleştiğinde toplumsal baskıyı daha da artırıyor. Uzmanlar, bu tablonun kadınların iş gücüne katılımını olumsuz etkilediğini, genç nüfusun ise Avrupa’ya göç eğilimini hızlandırdığını belirtiyor.
İtalya neden indiriyor, Türkiye neden ağırlaştırıyor?
İtalya ve Türkiye’nin vergi politikalarındaki zıt yönelimler dikkat çekiyor:
İtalya, büyümeyi desteklemek ve iş gücünü güçlendirmek için orta sınıfa vergi indirimi getiriyor.
Türkiye ise artan bütçe açıkları ve mali yükler nedeniyle çalışanların üzerindeki vergiyi daha da ağırlaştırıyor.
Ekonomistler, İtalya’nın reformunun orta vadede iç tüketimi artırabileceğini ve Avrupa piyasalarında güven tazeleyeceğini öngörüyor. Türkiye içinse tablo farklı. OECD ortalamasının neredeyse iki katına çıkan vergi yükü, yatırımların önünde engel ve hane halkı tüketiminde zayıflama riski yaratıyor.
Karabük Milletvekili Cevdet Akay, yılın yedi ayında vatandaşın ödediği vergiye dikkati çekerek, ''Vatandaşlarımız yedi ayda; saniyede 315 bin TL, dakikada 18,91 milyon TL, saatte 1.13 milyar TL, günde 27.24 milyar TL, ayda 817.33 milyar lira olmak üzere, 7 ayda toplam 5 trilyon 721 milyar 293 milyon lira vergi ödedi. Vatandaşlarımızın cebinden ise saniyede 67 bin TL, ayda 178 milyar lira olmak üzere, 7 ayda 5 trilyon 721 milyar 293 milyon lira faize aktı'' dedi.
HÜDA PAR: Çok kazanandan daha çok vergi alınsın
HÜDA PAR vatandaşın omzundaki vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğini belirterek, “Faiz hariç giderlerdeki artış %38 düzeyindedir. Ancak buna rağmen cari transferlerin toplam bütçe içindeki payı %37’nin üzerinde seyretmektedir. Bu durum, üretime ve istihdama yönelmeyen harcamaların bütçe içindeki ağırlığının devam ettiğini göstermektedir. Bütçe gelirlerindeki artış, geçen yılın aynı dönemine göre %50 civarında olmuştur. Ancak bu artış büyük oranda dolaylı vergilerle sağlanmıştır. Dolaylı vergilerin bütçe gelirleri içindeki payı %70’e ulaşmıştır. Bu tablo, vergi yükünün düşük ve sabit gelirli kesimler üzerinde yoğunlaştığını, adil vergi sisteminden uzaklaşıldığını göstermektedir.
Büyük sermaye gruplarının vergi yükü azalırken, vatandaşın tüketiminden alınan dolaylı vergilere daha fazla başvurulması, gelir dağılımı adaletini zedelemektedir.” açıklamasını yapmıştı.
Partinin vergi sorununa çözümü ise şöyle ifade edilmişti;
● Faize dayalı ekonomik anlayışın terk edilmesini,
● Bütçede faiz dışı harcamaların üretim, istihdam ve sosyal refahı önceleyecek şekilde yeniden yapılandırılmasını,
● Dolaylı vergilerin azaltılıp dar gelirlilerin sırtındaki vergi yükünü hafifleten, çok kazanandan daha çok vergi alındığı adil bir vergi sisteminin kurulmasını,
● Kurumlar vergisinin etkin ve adil şekilde toplanmasını,
● İktisadi politikaların, insanı önceleyen, üretimi teşvik eden ve sosyal adaleti gözeten bir perspektifle yürütülmesini savunuyoruz.




