Gazze’den sonra sırada neresi var? Lübnan, Ürdün, Suriye, Irak, İran, Suudi Arabistan, Mısır, Kuveyt ya da Türkiye?
Adı geçen devletlerden Lübnan, Ürdün, Suriye Irak ve Kuveyt bütün olarak Türkiye, İran, Suudi Arabistan ve Mısır ise kısmen Arz-ı Mev’ud sınırları içerisinde kalıyor.
Arz-ı Mev’ud yani Vaat edilmiş topraklar! Bu ne biliyor musunuz? Bu kavram Siyonizm’in Kızıl Elma’sıdır ve İsrail denen terör oluşumu adım adım bu hedefe doğru ilerlemektedir.
Dikkat edin, adamlar açık açık sıranın Lübnan’da olduğunu ifade ediyorlar ve sınıra asker yığıyorlar. Gazze’den sonra Lübnan ardından ise önce şu anda siyonizme kölelik yapan Ürdün, bilahare parçalanmış Suriye ve Irak…
Arkasından yeni komşular olan İran, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin yanı sıra Mısır’ın belli bölgeleri bir bir haritada renk değiştirecektir.
Bugüne kadar bu hedefe ulaşamadıysalar çok açık bir şekilde bu, Gazze direnişinden dolayıdır. Ama belli ki terör oluşumu aldığı desteklerle beraber Gazze’yi aradan çıkarıp bu hedefine doğru yürümek niyetinde.
İslam coğrafyasının içinde kötü huylu habis bir ur gibi büyüyen siyonizm’i yıllardan beridir Gazze ve onun yiğitleri durduruyor. Gazze ile uğraşmaktan işgali genişletemeyen terör oluşumu Müslümanların yalnız bırakması dolayısıyla Gazze’yi ortadan kaldırmak üzere.
Eğer bu terör oluşumu kendi açısından Gazze sorununu halledecek olursa, hedefine bir ucu Mısır diğer ucu Kuveyt bir tarafı Tebriz öte yanı ise ta Kayseri olan bir Arz-ı Mev’ud için ilk adımı atmış olacaktır.
Bu durumu komplo teorisi ya da abartı olarak görenler açıp Arz-ı Mev’ud haritalarına bakabilirler.
Konuya buradan bakınca Gazze’nin ve Gazze’yi savunmanın ne kadar önemli olduğunu anlamak mümkün olacaktır.
Hani birileri ısrarla farklı duygulardan hareketle Gazze’den bize ne, diyorlar ya işte Arz-ı Mev’ud denen hedef bu konuya verilecek en güzel cevaptır.
Gazze’yi koruyup kollamak aslında Şam’ı, Tebriz’i, Bağdat’ı, Harameyn’i, Diyarbakır’ı korumaktır.
Arz-ı Mev’ud’un en Batı sınırları neredeyse Anadolu’nun ta ortalarına kadar uzanıyor. Bir zamanlar, domino etkisi denen bir kavram vardı. Yan yana dikey olarak dikilmiş domino taşlarından birincisinin geriye doğru düşürülmesiyle bütün taşlar bir bir yere düşüyorlar.
İşte Gazze o ilk taştır. Arkasında Beyrut var. Amman, Tebük var. Geriye doğru gittikçe Bağdat, Kerbela, Hewler, Musul, Süleymaniye ve Rojava var.
Beride Şam, Halep, Şanlıurfa, Gaziantep var.
Uzağı göremeyen basiretsiz yöneticilerin yalnız, sahipsiz ve yardımsız bıraktığı Gazze ilk taş olarak düştü düşecek.
Terör oluşumu 1948’den beri parça parça Filistin’i yutarak İslam Ümmeti’ne işgali, katliamı adeta kanıksattı. Yıllardan beridir nabız yoklayarak tepkisizliği, vurdumduymazlığı görüp ona göre hedeflerini sürekli olarak büyüttü.
Adım adım Arz-ı Mev’ud haritasındaki boşluklar dolmaya sınırlar netleşmeye başladı. Ümmet’in başındaki kelli felli adamlar böyle davranmaya devam ettikçe terör oluşumu için hayat da hedefler de kolaylaşacaktır.
Ey uyuyan Ümmet-i Muhammed; eğer coğrafyanda Hilal yerine Davut yıldızının gölgesini görmek istemiyorsan uyan ve Gazze’ye sahip çık.