yahya oğraş

Beyler yapmayın!

06.01.2025 01:00:00 / yahya oğraş

Sözüm ona "Yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin" diyen bir peygamberin ümmetiyiz. "İşçinin alnının teri kurumadan hakkını verin diyen bir rehberimiz ve onun örnekliği ile ortaya çıkan koca bir külliyatımız olmasına rağmen bu hal nedir? Bir tarafta önlenemeyen enflasyon ve yarattığı muazzam tahribat, beri tarafta vergi sistemindeki adaletsizlik.

Türkiye Cumhuriyeti anayasasının 73. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür" iyi ve hatta güzel ama durum burada yazıldığı gibi mi?

Maalesef!

Ülkemizde sermayenin üzerine gidil(e)mezken dolaylı ya da dolaysız vergilerle ücretli çalışanların üzerine gidiliyor. Bu nasıl açıklanır ya da nasıl açıklanmalıdır?

Türkiye'deki vergilerin yüzde 67'si dolaylı vergilerdir. Dolaylı vergi sizin içtiğiniz sudan, kullandığınız elektrikten, çocuğunuza aldığınız bezden, benzinden ve bunun gibi binlerce üründen alınan vergidir. Zannetmeyin, geriye kalan yüzde 33 vergi beyannameler üzerinden alınıyor .

Vergide adaletsizlik ve enflasyonun gelir dağılımını bozması toplumun ahlakını yerle yeksan eder ve etti. Çok uzun zamandır herkesin şikayet ettiği ama düzeltilemeyen bu durum toplumu çürüttü. ‎

1974'den bu yana ulusal düzeyde asgari ücreti kendi kriterlerinize göre belirliyorsunuz. Halkın sizden beklentisi, onların kriterlerini de görmeniz, insanca yaşam koşulları ölçülerinde bu meseleye yaklaşmanızdır.

’Kamu çalışanlarını enflasyona ezdirmiyoruz’ diyorsunuz, halk soruyor: ‘TÜİK bu rakamlara hangi ilimizde ulaşıyor biz o ile taşınmak istiyoruz.’

Sizden beklenen memura enflasyon oranında zam değil, OVP'de hedeflenen yüzde 4 büyüme oranı nispetinde büyümeden taban aylığa yansıyacak şekilde refah payının da verilmesidir.

Enflasyonun da vergide adaletsizliğin de sebebi halk değil iken bunun yükü neden bize dayatılsın?

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar