Sezgin Özbay

Oruca hazır mıyız?

24.03.2022 06:30:32 / Sezgin Özbay

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Rabbim hayırla ve sağlıkla ulaşmamızı, orucumuzu tutmamızı, nefsimizi ıslah etmemizi nasip etsin.

Ramazan ayının serin mevsimlere gelmesiyle birlikte sanki biraz manevi etkisi de kırılıyor gibi. Sıcak yaz günlerine denk gelen Ramazanlar gibi endişeli bir heyecanla beklemiyoruz artık Ramazan ayını. Gelip geçecek bir meltem gibi, uğrayıp gidecek bir misafir gibi hissediyoruz. Hani şu ‘bir acı kahve’ içmeye gelen misafirimizi bekler gibi telaşsızca bekliyoruz.

Biraz heyecan, biraz telaş, biraz ‘yapabilecek miyim’ kaygısı iyi miydi ne? Biz insanlar kolay elde edilen şeylerin kıymetini bilmediğimiz gibi kolayca başarılan işlerin, kolay eda edilen ibadetlerin de kıymetini pek bilmeyiz. Basit gelir bize birkaç hurma, birkaç lira sadaka vermek, yoldaki bir taşı kenara itmek, Müslüman kardeşimize gülümsemek… Bunlar tabiri caizse pahada hafif, yükte ağır amellerdir.

Serin ayların orucu da böyledir. Rabbimizin rahmetidir. Rabbimiz hem Kâbid, hem Bâsit’tir; yani hem sıkar hem gevşetir, rahatlatır. Ramazan ayını da mevsimlere misafir etmesi, farz olan orucu farklı mevsimlerde tutma lezzetini tatmamıza, her mevsimi ve yılın her gününü bizim orucumuza şahit tutmasına vesiledir.

Gelin bu Ramazan’da orucun manevi feyzini hissedebilmek için elimizden gelenin en iyisini yapalım. Zira ömür kısa, insan fani, ölüm hak, kabir dar ve hesap çetin. Ramazan ayı gelmeden prova yapmaya başlayalım. Gıybet etmemenin, kıskanmamanın, büyüklenmemenin provasını yapalım. Hatta kalbî amellerin de kötülerinden arınmak için dualar edip Rabbimize sığınalım.

Ramazan ayını nazlı bir misafir gibi ağırlayalım. Ramazan ayı bizim olmamız gereken kişi olmamız yolunda en güzel yardımcıdır. Şeytanların zincire vurulduğu bu mübarek zamanların kıymetine paha biçilemez. Ümmetin gariplerini ve fakirlerini gözetmeye Ramazan ayı gelmeden başlayalım ki Ramazan’da bu hasletimizi zirveye çıkarabilelim.

Kur’an’ı hatmetmenin ötesinde meali ve mümkünse tefsiri ile okuyalım. Elimizde kısa ve öz bir tefsir yoksa, Ramazan ayını tefsir okumaya bir başlangıç yapalım. Artık imkânlar geniş. Ramazan’da alışkanlık haline getirdiğimiz tefsir okumayı sonrasında da devam ettirip, çeşitli vesilelerle insanlara aktaralım. Online sohbetler de buna dâhil edilebilir.

Rabbim bizi bu andan itibaren, olabileceğimiz en iyi hale getirsin. Ramazan’ın kıymetini bilen, Ramazan’la kıymetlenen ve ahirette yüzü gülen kullarından eylesin. Âmin.

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar