Denizden Damlalar

Celaleddin-i Rumi(ra) hazretleri yazdığı eserleriyle asırlardan beri insanlara ruhi, imani manada faydalı olmaya, etki oluşturmaya devam ediyor. Rumi’nin veciz ve derin anlamlı sözleri, hakikatleri hemen herkesin anlayabileceği kıssaların diliyle anlatması, onun asırlar boyu aranıp okunmasında önemli rol oynamıştır. Ülkemizde en çok Mevlana, diğer ülkelerde ise -hasseten İran’da- Rumi olarak tanınır. Büyük tasavvuf bilgini Mevlana, dünyaca tanınmış Müslüman bilgelerin de başında gelir. Bu yazımda seneler önce hazretin eserlerini mütalaa ederken not aldığım bazı pasaj ve cümleleri sizlerle de paylaşmak istedim. Umarım denizden sunduğumuz bu damlalar bizi oraya götürsün ve kana kana o denizin suyundan içmemize vesile olsun:

   “Şems bana bir şey öğretti: ‘Dünyada bir tek mü’min üşüyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin.”

   “Çoban sürüye kahırla bağırsa bile bil ki bu bağırış, sürüyü sevdiğindendir.”

   “Oruç der ki;

Bu adam helal olanı yemiyor, harama nasıl el uzatır?

Zekat der ki:

Bu adam kendi malını veriyor, başkasınınkini nasıl alır?

   “Bilgisizlerin sohbetini taşa çal! Çengelini uyanık bilginlerin eteğine tak! Değersizlerle bir an bile vakit geçirme! Çünkü ayna suda kalırsa paslanır.”

   “Şükretmek avlanmaktır, nimeti bağlamaktır. Şükür sesini duydun mu nimetin çoğalmasına hazırlan”.

   “Misafir gelecekmiş gibi evini, ölüm gelecekmiş gibi kalbini temiz tut.”

   “Geceleri yürü! Çünkü gece sana sırlar yolunu gösterir.”

   “A misafir hiçbir durağa ve konağa gönül verme; çünkü oradan çekilip ayrılırken yaralanırsın sonra. Zira erlik suyundan gençlik çağına gelinceye dek çok konaklar aştın. Sıkı tutma ki kolayca bırakasın; hem kolayca verip gidesin, hem sevap bulasın”.

   “Gerçeği inkar edene söz söylemek, ölü yıkamaktır, kaya kaşımaktır.”

   “Sesini değil, sözünü yükselt; çiçekleri büyüten yağmurdur, gök gürlemesi değil.”

  “Ey sema adamı, mideni boş tut! Çünkü ney ancak içi boş olunca inler. Karnını çok doldurursan pislik çok çıkar.”

   “Biz ayırmaya değil, birleştirmeye geldik”

  “Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!”

   “Yolcu yol üzerinde ev yapmaz, göç eden evde bir şey bırakmaz.”  

   “Edep sahibi misafir, az yerse, ev sahibi ona daha güzel yemekler sunar.”

   “Koparırsan bağını ey oğul âzâd olacaksın.

Daha ne kadar altın ve gömü bağında kalacaksın?”

   “Ramazan günlerinde sarkıtılan merhamet ipine sarıl, şu beden kuyusundaki hapisten kendini kurtar!”

   “Allah her şeyi görür ama onun adeti kusurları örtmektir. Fakat haddini aştın mı kusurlarını ortaya çıkaran da odur”.

   “Hiç bir ölü öldüğüne yanmaz, azığının azlığına yanar.”

   “Değer bakımından iki dünyadan da üstünsün; fakat neyleyeyim ki değerini sen bilmiyorsun. Kendini ucuz satma; çünkü değerin pek fazladır senin.”