Selahaddin Yıldırım

Celaleddin-i Rumi’nin Dilinden Ramazan ve Oruç

03.05.2021 05:53:32 / Selahaddin Yıldırım

  Sabır hoş bir buluttur. Ondan hikmet ve manevi lütuf yağar. Bu sebeptendir ki, Kur’an sabır ayında nazil olmuştur. Bizi, kötü işler, günahlar işlemeye teşvik eden kirli nefsimiz, arınmaya temizlenmeye muhtaçtır. Ramazan gelince günah zindanının kapısı kırıldı. Can nefsi esaretinden kurtuldu. Miraca çıktı. Sevgili'ye kavuştu. Bu mübarek ayda gönül de boş durmadı, ümitsizliğin karanlık perdesini yırttı, göklere uçtu. Can zaten bu kirli dünyaya mensup değildi. Meleklerdendi, onlara ulaştı.

   Ramazan günlerinde sarkıtılan merhamet ipine sarıl da şu beden kuyusundaki hapisten kurtul. Yusuf, kuyunun ağzına geldi, seni çağırıyor, çabuk ol, vakit geçirme. İsa, isteklerden, beden eşeğinin arzularından kurtulunca duası kabul edildi. Sen de nefsani isteklerden temizlen, elini yıka. Çünkü gökyüzünden manevi yemeklerle dolu sofra geldi, haydi elini ağzını yıka, ne yemek ye, ne iç, ne de söyle, hakikate erdikleri için susup duran ermişlere gelen mana sözlerini mana lokmalarını ara!”

   Bizi kötü işler, günahlar işlemeye teşvik eden kirli nefsimiz, arınmaya, temizlenmeye muhtaçtı! Ramazan gelince, günah zindanının kapısı kırıldı; can, nefsin esaretinden kurtuldu, miraca çıktı, sevgiliye kavuştu! Bu mübarek ayda gönül boş durmadı; ümitsizlik perdesini yırttı, göklere uçtu! Can, zaten kirli dünyaya mensup değildi, meleklerdendi; onlara ulaştı!

   Oruç tutarak kötü huylardan gereği gibi temizlenirsen, ermiş kişilerin peşine düşer, göklere yükselirsin; orucun mana ateşiyle mum gibi yanar, nur olursun.

   Kendine gel. Allah'a tevekkül et ve güven! Açlık korkusuyla elin ayağın titremesin! Senin rızkın, senin ona âşık olduğundan daha çok sana âşıktır.

   Rızkın sana âşıktır, o senin sabırsızlığını bilir de emekleye emekleye sana doğru gelir. Ey rızkının geç kaldığından korkan zavallı! Sabrın olsaydı rızkın gelir, âşıklar gibi sana sarılırdı. 

Açlık korkusundan ne diye titriyorsun? Allah'a tevekkül ile pekâlâ tok yaşayabilirsin.

   Mideni reyhana, güle alıştır da peygamberlerin elde ettikleri hakikati, hikmeti elde et! Onların manevi gıdalarını bul. Mideni şu samandan, arpadan vazgeçir de reyhan ve gül yemeye başla!

  Ten midesi, insanı samanlığa doğru çeker, gönül midesi ise reyhanlığa götürür. Samanla arpayla beslenen hayvan, kurban olur. Hak nuru ile gıdalanan ise Kur’an olur.

  Varlığının yarısı misktir, yarısı da iğrenç pisliktir. Aklını başına al da pisliği artırma, miski artır. Mideden vazgeçip gönle doğru yürü de Allah sana perdesiz olarak gelsin.

   Senin gönül kuşun fazla yemekten ötürü bu yumurtayı delip çıkamamıştır. Bu daracık yumurta hapishanesinde kalmıştır. Sen nefs esareti yumurtasından çık ki kanatlarını açıp bu mana semasında uçabilesin.”

   Midesine düşkün olan, çok mide ağrısı çeker, sızlanır durur. Zaten midesine düşkün olanların talihlerinde oruç yoktur. Oruç, Allah’ın has kullarına Hz. Süleyman’ın saltanatını bağışlayan yüzüktür, taçtır. Onu ancak seçkin kullarının başlarına giydirir.

   Oruçlunun gülüşü, oruçsuzun secdedeki halinden iyidir. Çünkü oruç, O Rahman’ın sofrasına oturtacaktır. Sen farkında değilsin ama yemek yediğin vakit, için pislikle dolar. Oruç hamama benzer. Seni maddî ve manevî kirliliklerden, bütün kötülüklerden temizler.

   Gök sofralarının, ruha mahsus sofraların başına tertemiz kişileri oturturlar. İşte oruç, sana, onlarla bir kaptan yemek yedirir. Oruç seni gün gibi gönlü aydın, canı saf bir hale kor. Sonra da padişahla buluşma bayram gününde varlığını kurban eder, seni varlıktan ve benlikten kurtarır.

   Oruç, Meryem oğlu İsa’ya zemzem oldu. Oruç yolculuğuna çıktı da dördüncü kat göğe yükseldi. Kuşların kanat çırpmaları nerede, meleklerin kanat çırpmaları nerede? Kuşlar yem için kanat çırparlar, melekler ise oruca doğru uçarlar. Orucun bazı zorlukları varsa da, yüzlerce çeşit hüneri de vardır.

    Otuz gün ramazan denizinde baştanbaşa bir uçtan bir uca yüzer durursun. Sonunda oruç incisi elde edersin. Şeytanın hileleri, tedbirleri, bütün okları, oruç kalkanına çarpar, kırılır.

İSLÂM’ın binası beş direk üzerine kurulmuştur. Allah’a yemin ederim ki, bu direklerin en büyüğü oruçtur.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar