Korona hayatımızı etkilemeye devam ediyor. Mevcut dalga dünya üzerindeki etkisine devam ederken, bütün dünya ikinci bir dalganın endişesini yaşıyor. Bir taraftan mevcut hali, diğer taraftan ikinci dalga korkusu derken, korona ile yaşamaya alışma…
Toplumlar korona ile yaşamaya alışıyor veya alıştırılıyor gibi.
Uzun süren tedbirler hem toplumlara hem de devletlere ağır geldi. Toplumlar, kendilerini evlerine hapseden ve hayatlarını ciddi manada sınırlayan tedbirlere psikolojik ve ekonomik olarak daha fazla dayanamadı.
Bu süreç, devletlerin ekonomisine de ağır geldi. Devletler de yaşadıkları ekonomik ve toplumsal psikolojik baskının etkisi ile ipleri gevşetti. Bu gevşeme beraberinde vaka ve ölüm sayılarında artışı getirdi.
Bütün dünyayı saran tehlike geçmiş değil. Ekonomik, sosyal ve psikolojik bazı zaruretler gevşemeyi doğursa da tamamen gevşememek ve tedbirleri tamamen bırakmamak lazım.
Öyle görünüyor ki korona daha uzun bir süre hayatımızda olacak ve hayatımızı şekillendirecek.
Korona’nın oluşturduğu ve şekillendirdiği doğal sonuçlar oldu hayatımızda ve daha da olacak. Ancak bir de bunu fırsat bilip, yeni bir dünya düzeni oluşturmak isteyenler var.
Allah’ın korona ile murat ettiği ibretleri almayan insanoğlu, bu musibeti fırsata dönüştürmenin gayretinde. Güvenlik alanında daha fazla dijital dünyaya geçiş; bu amaçla düşünülen yeni dünya düzenine toplumları uyarlamak için sağlık, sosyal, hizmet ve ekonomik alan üzerinden dizayn çalışmaları şimdiden hız kazandı.
Musibetten ibret alması gereken insanoğlu, musibetten fırsatlar devşirmeye çalışıyor. Yani azgınlığa devam...
Tıpkı Kur’an’da bahsedilen; ibret alsınlar ve doğruyu bulup, doğruyu yaşasınlar diye Allah’ın İsrailoğulları’na ayetlerini göstermesi ve onların her defasında azgınlıklarına devam etmeleri gibi:
“Sonra bunun ardından kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı oldu... Allah, yaptıklarınızdan hiçbir zaman habersiz değildir.” Bakara: 74
Kötüler her zaman kötülüğün peşindedir. Ya bilfiil sebeplerini oluşturur kötülüğü icra ederler veya oluşmuş tabloyu fırsat bilir, sonuçları kendi lehlerine dönüştürme çabasına girerler.
Korona konusunda da bu yaşanıyor. Ama dünya kötülerden ibaret değil.
Her fırsatı iyiliğe dönüştürmeye, iyilik yapmaya çalışanlar da var. Geçenlerde genç bir kardeşimiz ile evliliğini konuşurken ‘düğün yapacak mısınız’ diye sordum.
Düğün yap(a)mayacaklarını, düğünün masrafları karşılığında Afrika’da yemek yedireceklerini ve yardımda bulunacaklarını söyledi. Evlenirken bu şekilde yapanların gittikçe arttığını söyledi.
Buradan yola çıkarak; herkesin bunu yapabileceğini ve normal zamanlarda düğün yapacak olanların da aşırıya kaçtıkları düğün masraflarını böyle hayırlı yardımlara dönüştürebilecekleri düşüncesi gelişti bende.