Korona gösterdi ki; devletler yeryüzünü cennete dönüştürebilir ve insanlar cenneti kazanabilirler.
Nasıl mı?
Dünya, insanlık tarihinde hiç yaşamadığı bir dönemi yaşıyor. Yerden yere etkisi ve etki şiddeti ve süresi değişse de, beş aydır gözle görülmeyen bir virüs dünyaya ve dünya hayatına şekil veriyor.
Devletler korona korkusu ile ekonomik, sosyal, siyasal hayatlarını etkileyen olağanüstü tedbirlere baş vuruyor. Öyle ki, bu tedbirlerden dolayı bazı ülkelerin ekonomisi çökme noktasına geldi. Korona, dünya üzerinde en güçlü ekonomiye sahip devletlerin hazinelerini boşaltmak üzere.
Dünya üzerinde sayısız iş yeri, şirket, firma iflas etti, kapandı. Bir çoğu da iflasın eşiğinde. Uluslar arası dev şirketler devlet yardımı ile ayakta kalmaya ve süreci atlatmaya çalışıyorlar.
Türkiye’de insanlar, alınan sokağa çıkma yasağı kararı kapsamında, bu bayramı evlerinde geçiriyor. Bu, dini ve toplumsal açıdan büyük bir olaydır. Türkiye’ye bunu yaşatan korona korkusudur. Yani devlet, korona ile mücadele için gerekirse, olağanüstü bir karar alıp, herkesi evlerine sokuyor ve hayatı eve hapsediyor.
Korona’nın bulaştığı toplumlarda genel olarak insanlar da olağanüstü tedbirler alıyor ve olağan dışı bir hayat yaşıyor.
Maskeler takılıyor, sosyal mesafeye dikkat ediliyor. Eller temiz tutuluyor ve sürekli yıkanıyor. Korona tehlikesi ve şüphesi olan yerlerden ve kimselerden uzak duruluyor. Dede torunu, torun dedeyi öpemiyor. Evlat anne babasını ziyaret edemiyor, anne baba evlatlarına gidemiyor. Akrabanın akraba ile, komşunun komşu ile ilişkisi kesildi.
Bunların hepsi ve daha fazlası Korona’nın bulaşmaması ve yayılmaması korkusundan...
Elbette bunlar, alınması ve uygulanması gereken tedbirler. Çünkü işin şakası yok. Öldürücü bir hastalıktan bahsediyoruz.
Ancak işin başından itibaren ister istemez düşünmüyor da değilim:
Devletler Korona’dan koktukları kadar Allah’tan korksalardı dünya adalet, refah ve huzur üzerine gül olur, gülistan olurdu.
Devletler, Korona’dan dolayı harcadıkları paraları, sosyal yardım olarak halklarına dağıtsalardı veya dünya üzerindeki açlara ve ihtiyaç sahiplerine verselerdi, yeryüzü cennet olurdu.
İnsanlar (hadi diyelim bütün insanlar Allah’a inanmıyor, bari inanlar ve biz Müslümanlar) olarak, Korona’dan korktuğumuz kadar Allah’tan korksaydık, kesinlikle cenneti kazanırdık.
Korona’nın korkusu ile ağzımızı maske ile kapattığımız gibi, harama ve günaha karşı da ağzımızı aynı hassasiyetle kapatsaydık, kesinlikle cennete giderdik.
Veya Korona’ya kaşı önlem kapsamında evlerimize kapandığımız ve evlerimizin kapısını kapattığımız gibi, günaha ve harama karşı da evlerimize kapansaydık ve evlerimizin kapısını kapatsaydık, kesinlikle cennete giderdik.
Dokunduklarımızdan korona bulaşmış olabilir korkusu ile sürekli ellerimizi yıkadığımız gibi, tövbe ile ellerimizi günahtan yıkasaydık kesinlikle cennete girerdik.
Bu vesile ile; bayramınız kutlu, dünyanız huzurlu ve cennet ebedi bayramınız olsun.