Riyad Makaev

Siyonistler Yahudi toplumunu büyük bir felakete sürüklüyor

31.03.2024 01:00:30 / Riyad Makaev

İslam Ümmeti bir şey yapmadan beklerken işgal altındaki Batı Şeria'da beş Kızıl Angus ineği otluyor. Çevrelerinde bir grup Yahudi bu sahneyi sabırsızlıkla izliyor. Yahudi mezheplere göre, her şey planlandığı gibi giderse, bu inekler bildiğimiz dünyanın sonunu ve "Yahudilerin Kralı"nın gelişini müjdeleyecek. Amerikalı Evanjelik Siyonistler ise Hz. İsa'nın geri dönüşünü başlatacak ve "dünyayı yenileyecek" olan İncil'deki Armagedon'un geleceğinden eminler… Yanmış kırmızı Angusun külleri, işgal altındaki Kudüs'te, Mescid-i Aksa'nın bulunduğu yerde "üçüncü bir tapınağın" inşasına izin verecek arınma ayini için gerekiyor. Bunun için Mescid-i Aksa'nın yıkılması gerekiyor… Geçtiğimiz Çarşamba günü, radikal dinci Yahudiler, Filistin şehri Nablus yakınlarındaki yasadışı bir yerleşim yeri olan Shiloh'un eteklerinde, yaklaşan kırmızı inek kurban etme ayini hazırlıklarını tartışmak üzere bir konferans için toplandı. Bu arada Ortodoks anti-Siyonist Yahudiler, Siyonist Yahudileri Tanrı'ya isyan etmekle ve Yahudi halkı için küresel bir felaketi kışkırtmakla suçlayan özel bir bildiri yayınladılar. Açıklamada, Siyonistlerin Teksas'ta (ABD) özel bir laboratuvar kurdukları ve burada DNA manipülasyonu ve hayvan genetiği üzerine deneyler yaptıkları belirtiliyor. Amaçları mükemmel kırmızı düve yaratmaktır. Temple Enstitüsünün uzun süredir Kızıl Angus genetiği üzerinde deneyler yaptığı biliniyor. Ortodoks Yahudiler, Siyonistleri yalan söylemekle, Allah'ı kandırmaya çalışmakla ve Yüce Allah'a isyan etmekle suçlayarak, "İddiaya göre, Kutsal Topraklarda binlerce yıl sonra kırmızı bir düvenin doğduğunu" göstererek insanları ve Allah’ı kandırmaya çalıştıklarını iddia ediyorlar…

Açıklamada şunlar belirtildi: “Siyonistler Allah'a ve Tevrat'a isyan edip bir devlet kurdular, şimdi de Süleyman Mabedini inşa etmek için yeni bir planı hayata geçiriyorlar. Allah'ın bir devlet kurmasını ve Yahudileri Kutsal Topraklara götürmesini bekleyemeyiz diyen Siyonistler, kendileri bir devlet kurdular, şimdi de Allah'ın kırmızı bir düve göndermesini bekleyemeyiz deyip onu kendileri yaratıp kurban etmek istiyorlar. Bunu yaparak israil'i meşrulaştırmaya, tüm Yahudileri yalanlarının aracı olarak kullanarak felakete sürüklemeye çalışıyorlar. Kırmızı düveyi yaratmaları Allah'a ve Tevrat'a karşı bir savaş ilanıdır… Siyonistler zaten devlet kurarak Yahudi inancını ayaklar altına aldılar, şimdi de bu sapkınlığı bir adım daha ileri götürmeye çalışıyorlar. Siyonistler, Yahudi tarihini ve Tevrat'ı çarpıtarak, Yahudileri yalanlarına alet ederek Yahudi toplumunu büyük bir felakete sürüklüyorlar. Tevrat’a bağlı Yahudiler, Siyonistlerin bu sapkın projesinin bilincindedir ve Siyonistlere karşı mücadeleye devam edeceklerdir.”

Siyonist planlarda merkezi bir rol, gerçek hedeflerini gizlemek, ülke içindeki kitleleri kontrol etmek ve dünyaya hâkim olmak için liberalizm ve demokrasi ideolojisini kullanan, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki egemen dini mezhep olan Amerikalı Evanjelik Siyonistler tarafından oynanmaktadır. Hıristiyan Siyonizm'i, ahir zaman senaryosunda "israil"in kritik bir rol oynayacağı inancına dayanmaktadır. Dolayısıyla bu hareket israil'in en gerici politikalarıyla dayanışma içindedir. Hıristiyan Siyonizminin kalbinde, İncil'deki kehanetlerin gerçekleşmesinde "israil"in merkezi bir rol oynadığı, zamanların sonunu öngören farklı bir eskatolojik perspektif vardır. Buna, felaketler ve Armagedon savaşı öncesinde Hz. İsa Mesih'in dünyaya ikinci gelişi de dahildir. Evanjelik Siyonistler için bu tür çatışmalar yalnızca jeopolitik anlaşmazlıklar değil, aynı zamanda savaşın, iyiliğin kötülüğe karşı nihai zaferine ve Mesih'in yönetimi altında bin yıllık bir barışın kurulmasına yönelik bir başlangıç ​​görevi gördüğü ilahi bir senaryodur. Bu kıyamet senaryoları, Evanjelik Siyonistlerin ve Amerika sağındaki diğer grupların israil'e verdiği hararetli ve özverili desteğin arkasındaki temel motivasyondur. Bütün bunların demokrasiyle ne ilgisi var diye bir soru olabilir. Hiçbir alakası yok…!

Ama dinleriyle bağlarını kaybetmiş, sahte liberalizmin kutsallığına fanatik bir şekilde inanan bazı Müslümanlar, bugün bile Siyonistlerin kanlı ifşaatlar ve maskelerin tamamen yırtılmasına rağmen inatla Siyonistlerin kurmuş olduğu uluslararası hukuka inanarak şeriatın zararlarından söz etmeye devam ediyorlar. Ayrıca siyasi partiler, anayasalar ve parlamentolar olmadan biz Müslümanlar kendi devletimizi inşa edemeyiz ve uygar bir toplumun küresel bağlamına uyum sağlayamayız diye inat ediyorlar… Gazze’ye selam, direnişe devam!

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar