Psk.Dnş. Suat Koşman

Çocuklarımız Neden Sabırsız?

12.11.2017 08:43:00 / Psk.Dnş. Suat Koşman

            Son zamanlarda aile meclislerinde sıkça şahit olduğum bir konu. Çoğu aile çocuklarının çok sabırsız olduğunu söylemekte ve bu durumdan şikâyet etmektedir. Çocukların sabırsızlığını, özellikle iki dakika boş kalınca hemen: Anne-baba sıkıldım demelerini ve dikkatini bir şeye yoğunlaştıramamalarını anne-babalarından duymaktayız. Veliler; çocuklarının bir şey ile meşgul oldukları zaman sıkılmadıklarını (bu şey onlara haz veren bir etkinlik olduğu zaman) aksi takdirde işi sürdürmüyorlar ve çabucak sıkılıyorlar. Böyle durumlarda ortaya irade koyamıyorlar sürekli haz veren işlerin peşinden koşmak istiyorlar.

Bence; çocuk eğitiminde en önemli ilkelerden biri de çocuğun irade kazanması ve hazzını erteleyebilmesidir. Çocuklarımızı mutlu etmek konusunda tamamen iyi niyetliyiz! Elbette iyi niyetli olmalıyız fakat ne yazık ki; onları o anda mutlu etsek de uzun vadede onları acınası bir hale getiriyoruz.

Bu konuda yapılan meşhur bir deney;

 Bu deney Stanford Üniversitesi`nden Walter Mischel tarafından yürütülüyor. Deneyde dört yaşındaki çocuklara şekerleme veriliyor. Çocuklara iki seçenek sunuluyor: Önlerine konulan şekerlemeyi hemen yemek veya 20 dakika yemeden bekleyip ikinci bir şekerleme alarak ikisini birden yemek. Tabii deneyde bazı çocuklar sabırla beklerken, bazıları şekerlemeyi hemen midesine indiriyor…

 Araştırmacılar, bu çocukları ergenlik sonrasına kadar takip ediyor ve ebeveyn ve öğretmen raporlarına dayanarak görüyorlar ki, hazzı ertelemeyi ve kendilerine sunulan ikramı hemen yeme arzusuna direnmeyi başaranlar hayatta daha uyumlu ve daha güvenilir kişiler olmuş. Bu çocukların diğerlerine göre özgüvenlerinin daha yüksek olduğu ve stresle baş etme becerilerinin daha gelişkin olduğu, kendilerini daha iyi motive edebildikleri, zorluklar karşısında daha azimli davrandıkları, sosyal çevrelerinde daha az sorun yarattıkları belirlenmiştir.

  Hazzı erteleyebilmek onurlu yaşamanın da  temelidir.  Bu yüzden çocuklarımızı hazza anında koşan  kişiler olarak  değil de, hazzı erteleyebilecek fertler olarak yetiştirmek biz ebeveynlerin en önemli görevi olsa gerek.

Aile ne yapabilir?

 *Ebeveyn sabırlı davranışlar sergileyerek çocuğa model olmalı,

*Çocuk bir şey talep ettiğinde talep ettiği şeyi hemen vermeyin (Örneğin, istediği çikolatayı belli bir zamanın sonunda verin.)

*Çocuğunuz, istediği bir eşyayı almak istiyorsa hemen almayın, bir miktarını siz verin geri kalanını harçlıklarından biriktirip alabileceğini söyleyin. Bu durumda çocuğunuz hem kendi sorumluluğunu bilir hem de sabır duygusunu geliştirir.

*Ev içinde yapılacak çalışmalara çocuğu da dâhil etmek, yaşına uygun sorumluluk vererek çocuğa irade kazandırmak hedeflenebilir.

*Çocuğu spor oyunlarına dâhil etmeli (toplu halde oynanan oyunlar örneğin; futbol, basketbol, voleybol gibi.)  bu sayede çocuklar hem sabırlı olmasını öğrenirler hem de paylaşımcılık duyguları gelişir.

*Bırakın çocuklar beklesinler. Sıkıldım dedikleri zaman onlara müdahale etmeyin. Bu, yaratıcılığın ilk adımıdır.

*Sınır koymaktan korkmayın. Çocuklar mutlu ve sağlıklı bir şekilde büyümek için sınırlara ihtiyaç duyarlar.

Sonuç olarak; çocuklara irade kazandırmanın ve hazlarını erteletebilmenin en iyi yolu; çocuğa seçme hakkı vererek, sorumluluk vererek, yaşına uygun hedefler koyarak, seçtiği hedefe doğru ulaşması için rehberlik etmektir. Biz ebeveynler olarak sabırlı davranışlar göstererek çocuğa model olmalıyız. İlk çocukluk döneminden sonra çocuklara her istediklerinin ya da arzularının hemen gerçekleşmeyebileceği öğretilmeli çocuklara mutlaka sınırlar konmalı ve bu sınırlar ihlal edilmemeli. Sabırlı çocuklar yetiştirmeniz temennisi ile

Sabırla kalın.  

Vesselam   

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar