AİLELER NELER YAPABİLİR
*Çocukta kıskançlık belirtilerini gördüğünüzde öncelikle rahat davranın, sakin olun. Çocuklar etraflarındaki yetişkinlerin davranışlarından etkilenir. Doğal davranışlar sergileyin, kıskançlık duygusunun doğal olduğunu hissettirin. Olumlu tutumunuzla bu davranışın azalacağını göreceksiniz.
*Anne baba işbirliği yapmalı. Anne, bebek ile ilgilenirken baba da büyük çocuk ile ilgilenebilir.
*Yeni doğan bebeğe aşırı sevgi göstermek yerine var olan sevgiyi kardeşler arasında paylaşmayı hedeflemek gerekir.
*Kardeşi doğmadan önce anne baba, çocuğun anlayabileceği bir dille eve yeni bir kardeşin geleceğini, evdeki ortamın farklılaşacağını, eve sık sık misafir geleceğini, annenin yorgun olacağını, bebeğin ihtiyaçları fazla olduğu için annenin onunla fazla vakit geçireceğini fakat çocuğa karşı sevgilerinde bir azalma olmayacağını belirterek çocuğu hazırlamak gerekir.
*Aile bireylerinin eve gelen misafirlerin çocuğun yanında sadece bebek ile ilgilenmemeleri büyük çocuğa senin pabucun dama atıldı artık gibi sözler söylememeleri konusunda uyarmaları gerekir.
*Kıskanan çocukla mümkün olduğunca nitelikli zaman geçirilmeli, çocuğun sevdiği alışkanlıklar birden son bulmamalı, aile bireyleri ortak etkinlikler yaparak ailenin bir bütün olduğu çocuğa hissettirilmelidir.
*Bebeğe sürekli bebek demek yerine ismi ile hitap etmeli, ‘benim bebeğim` ifadesi yerine ‘bizim bebeğimiz` ifadesini kullanmak gerekir.
*Kıskanmasın diye çocuğa aşırı hoşgörü göstermek durumu kötüleştirmektedir. Önceden yalnız yatan çocuğun anne babası ile yatmasına izin verilmemeli.
*Bebek doğduğunda büyük çocuğu kreşe ya da anaokuluna hemen yollamamalı. Büyük çocuk dışlandığını hisseder ve kaygıya kapılabilir.
*Çocukların kavgalarında hakem rolünü almayın. Ana babalar çocukların tartışmalarına katıldıkları zaman çocukların her biri ana babasının diğerinin tarafını tuttuğunu düşünür. Bu da rekabetin yoğunlaşmasına yol açar. Büyük kardeş ana babanın koruyucu desteğini sağlayabilen küçük kardeşten nefret eder. Ana baba ne kadar yansız olmaya çalışsa da işe yaramaz. Bu nedenle kardeşler anlaşmazlıklarını kendileri çözmelidir. Fiziksel şiddetin olmadığı durumlarda ana babanın araya girmemesi sorunun çözümünü kolaylaştırır.
*Bebeğe zarar vermesine izin verilmeyeceği kesin bir dille anlatılmadır.
*Kardeşini sevmek zorunda olduğu söylenmemeli. ‘Sen artık abisin, ablasın` diyerek yaşının üstünde olgunluk beklememek gerekir, onun hala çocuk olduğu unutulmamalı.
SONUÇ OLARAK
Kıskançlık duygusu, her insanın yaradılışında vardır. Bu duygunun varlığı kişinin gelişiminde etkili olduğu kadar, aşırı uyarılması halinde yaşamı zora sokar.
Kardeşler arasındaki kıskançlık ne kadar fazla olsa da birbirlerinden ayrı kaldıklarında birbirlerini çok özlerler. Bu durum ilişkilerinin bazen bozuk olduğunu düşünseniz de aslında birbirlerini çok sevdiklerini gösterir.
Kardeş kıskançlığı büsbütün olumsuz olarak ele alınmamalı kardeşler arası paylaşma, yardımlaşma, işbirliği, oyun kurma ve sosyalleşme gibi beceriler kardeş kıskançlığı vasıtası ile gelişir.
Vesselam…